Ulusları Markalaştırmak: Geç Kapitalizm Çağında Güney Kore Örneği


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Edebiyat Fakültesi Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Jooah MO

Danışman: Güldem Büyüksaraç

Özet:

Bu araştırma, 1990'lardan bu yana birçok ulus devletin, sivil toplumla, özellikle de ulusal ve ulus-ötesi sermaye gruplarıyla, iş birliği içinde yürüttüğü ulusal markalaşma faaliyetlerinin sosyo-politik boyutlarını Güney Kore örneği üzerinden anlamayı amaçlamaktadır. Ulusal marka, ulusal kimliğin ticarileştirilmiş, tüketime hazır hale getirilmiş, bir başka deyişle, metalaşmış halidir. Ulusal kimlik, bu süreç içinde, söz konusu toplumun kolektif aidiyet unsuru olmasının ötesinde, başkalarının beğenisine sunulacak ve küresel ölçekte pazarlanacak bir temsil etme biçimine dönüşür. Bu çalışma, Güney Kore'nin, ulusal markalaşma süreçlerini, günümüz Türkiye'sinde yürütülen faaliyetler üzerinden, analiz etmektedir. Güney Kore'nin, özellikle son yıllarda gerçekleştirdiği etkinlikler ve iletişim kampanyalarında, küresel sermayeye ve tüketici kitlelere kendisini nasıl sunduğuna bakılmıştır. Ulusal markalaşma sürecinin tarihsel dinamikleri, Güney Kore'nin kalkınmacı politikaları, bölgesel güç dağılımı ve rekabet koşulları ve Türkiye ile ilişkileri bağlamında araştırılmaktadır. Türkiye'de yönetilen ulusal markalaşma süreci, ilgili etkinlikleri düzenleyenler, destekleyenler ve ziyaretçilerin bakış açılarından değerlendirilmektedir. Bu çalışma, saha araştırması (katılımcı gözlem ve etnografik görüşmeler) ve medya söylem analizi metotlarına dayanmaktadır. Saha araştırması aşamasında, Güney Kore'nin Türkiye'de (İstanbul ve Ankara'da) düzenlediği ulusal markalaşma faaliyetlerinde ve ilgili Kore kurumlarında katılımcı gözlem gerçekleştirilmiş, bu faaliyetleri düzenleyen kurum görevlileri (Koreli ve Türk görevliler) ve faaliyetlere katılan şahıslar (Koreli ve Türk ziyaretçiler) ile etnografik görüşmeler yapılmıştır. Medya söylem analizi aşamasında ise, Güney Kore'nin ulusal markalaşma faaliyetlerinden biri olan 2013 İstanbul-Gyeongju Dünya Kültür Fuarı'na odaklanarak, Güney Kore medyasına yansıyan resmi söylem ve kamusal tartışmalar incelenmiştir. Araştırma analizinin ilk aşamasında, Güney Kore'nin ulusal markalaşma faaliyetlerini belirleyen politik ve iktisadi söylemler açıklanmıştır. Bu analiz, sürecin hükümet ve sermaye çevrelerince tespit edilen (ve görünür kılınan) temel motivasyonlarını anlamaya yöneliktir. İkinci şamada ise, sürdürülen faaliyetlerin Güney Kore ve Türk kamuoylarında ne şekilde alımlandığına bakılmıştır. Güney Kore'nin Türkiye'de yürüttüğü ulusal markalaşma faaliyetlerine yön veren temel faktörler şu şekilde sıralanabilir: Güney Koreli şirketlerin Türkiye pazarına girmelerini sağlamak, Türkiye'de gittikçe popülerleşen Kore Dalgası (Hallyu) gibi Kore kültür olguları aracılığıyla tanınırlık sağlamak ve, genel olarak, Güney Kore'nin özellikle iktisadi kazanım elde edebileceği koşulların oluşmasını sağlamak. Güney Kore, Türkler tarafından, Kuzey Kore, Japonya ve Çin'den farklı bir imaja sahip ama en başta "gelişmiş" bir ülke olarak algılanmak istemektedir. Hükümetin bakış açısından, bu imaj gelişimi sadece ekonomik değil, politik ve kültürel kazanımlar da sağlayabilir. Çalışmanın ortaya koyduğu bir başka sonuç, ulusal markalaşma etkinliklerinin, birincil olarak ulusal imaj yenileme/iyileştirme faaliyetleri olmanın yanı sıra, ev sahibi ülkeyle olan politik, ekonomik ve kültürel ilişkilerin yeniden tanımlandığı ve güçlendirilmeye çalışıldığı etkinlikler olduğudur. Bu ilişki tazeleme süreci, her iki ülkenin (Güney Kore ve Türkiye) ulusal imajlarının yeniden kurgulanması ve yenilenmiş imajların uluslararası bağlamlarda etkili biçimde temsil etmeyi de içerir.