EFFECTS OF ANTIOXIDANT AND ANTIDIABETIC COMPOUNDS ON MOLECULAR DAMAGES IN FISSION YEAST


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: İstanbul Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Fen Fakültesi Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2023

Tezin Dili: İngilizce

Öğrenci: NAEIMA SALEM ALI ORAFI

Danışman: Emine Şeküre Nazlı Arda

Özet:

Diabetes mellitus (DM), hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde çok sık rastlanan bir hastalıktır. Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF)’na göre, dünya nüfusunun %25'inin bu hastalıktan etkilendiği tahmin edilmektedir. Hastalık, bir dizi metabolik bozukluklarla karakterizedir. İnsülin eksikliği veya duyarsızlığı, kanda glukoz birikmesine (hiperglisemi) neden olarak çeşitli komplikasyonlara yol açar.

Glukozun zararlı etkileri için çeşitli etki mekanizmaları önerilmiştir. Glukoz, proteinlerin ve lipidlerin enzimatik olmayan glikozilasyonunu ve hücresel fonksiyonları bozan gelişmiş glikasyon son ürünlerinin (AGE'ler) birikimini artırdığından, hücre bileşenleri için doğrudan toksik olabilir. Artan glukozun oksidasyonu (oksidatif fosforilasyon), NADH'dan elektron taşıma zincirine (ETZ) elektron akışını da artırdığından zararlı olabilir. ETZ verimli çalışmıyorsa, fazla elektronlar reaktif oksijen türlerinin (ROT) üretimini tetikleyebilir.

Şu anda mevcut glukoz düşürücü tedaviler, bu anahtar yollardan birini veya daha fazlasını hedefler. Kan şekerini düşürmek için farmakolojik tedavi için artık çeşitli seçenekler mevcuttur; örneğin, DM'nin uzun vadeli yönetiminde devrim yaratan antidiyabetik ilaçların kullanımı gibi. Anti-diyabetik ve oral hipoglisemik ajan metformin, günümüzde tip 2 diabetes mellitus (T2DM) tedavisi için "altın standart" olarak kabul edilen bir ilaçtır. Diyabet tedavisi için özel bir öneme sahip olan metformin, diyabetin neden olduğu damar hastalıklarına karşı koruma sağlar.

İnsan vücudu sürekli olarak oksidanlara [sadece ROT değil aynı zamanda RAT (reaktif azot türlerine)] bağlı stres koşulları altındadır. Özellikle eşleşmemiş elektrona sahip serbest radikal formdaki ROT ve RAT, hücresel bileşenlerin oksidasyonuna neden olur. Bu türlerin aşırı üretimi, DNA, lipit ve protein hasarına ve dolayısıyla hücre, doku ve organlarda tahribata neden olur. Endojen ve eksojen antioksidanlardan (bazı enzimler, metabolitler ve vitaminler) oluşan antioksidan savunma sistemleri, oksidan saldırılara karşı savaşır ve ortaya çıkan oksidatif hasarı önler veya onarır. Antioksidan savunma, bileşenlerinin eksikliği veya yetersizliği nedeniyle etkisiz kalırsa veya oksidatif türler aşırı derecede indüklenirse, "Oksidatif Stres, OS" adı verilen bir durum ortaya çıkar.

DM'li hastalarda oksidatif olarak hasar görmüş molekülleri inceleyen birçok çalışma, oksidatif stres ile DM arasında bir bağlantı olduğunu ortaya koymaktadır. Diyabetik komplikasyonların serbest radikallerin moleküller üzerindeki yıkıcı etkisinden kaynaklandığı ileri sürülmektedir. Hali hazırda diyabetik hastaların kullandığı oral hipoglisemik ilaçların oksidatif strese bağlı komplikasyonlar üzerinde sınırlı bir etkisi vardır. C vitamini (askorbik asit), aşırı miktarda üretilen serbest radikalleri temizleyen etkili bir doğal antioksidandır. Ancak bazal C vitamini düzeylerinin T2DM hastalarında oldukça düşük olduğu bildirilmektedir. Bu nedenle, C vitamini takviyesi diyabetik komplikasyonları önleyebilir veya hafifletebilir, böylece tedaviyi destekleyebilir. T2DM'de C vitamini takviyesi üzerine yapılan klinik çalışmalar da bu hipotezi doğrulamaktadır. Bununla birlikte, anti-diyabetik ajanlarla birlikte moleküler hasarı nasıl etkilediğine dair temel araştırmalar yeterli değildir. Yüksek glukoz ortamında büyüyen hücrelere anti-diyabetik bir ilaçla birlikte uygulanan C vitamininin moleküler hasarları ne ölçüde önlediği daha önce araştırılmamıştır.

Fisyon mayası (Schizosaccharomyces pombe), insan hücrelerine benzerliği, tamamen aydınlatılmış genomu, deneylerinin basitliği ve düşük maliyetli olması gibi birçok özelliği nedeniyle metabolik bozukluklarla ilgili temel araştırmalarda yaygın olarak kullanıla bir model organizmadır. Araştırılan metabolik bozuklukla ilgili moleküler mekanizmaların daha iyi anlaşılması için deneylerde kullanılmak üzere mutant suşları da mevcuttur.

Bu tez çalışmasında, bir antidiyabetik ilaç (Metformin) ve bir antioksidanın (askorbik asit) birlikte uygulanmasının, fisyon mayasında glukoz kaynaklı moleküler hasarlar üzerindeki etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Buradaki hipotez, kombine uygulamanın, insandaki hiperglisemik koşullara benzer şekilde yüksek glukoz konsantrasyonuna sahip bir ortamda büyüyen S. pombe hücrelerinde moleküler hasarları azaltabileceğiydi.

Glukoz konsantrasyonu farklı (%3 ve %5) besiyerlerinde büyütülen hücreler (yabani tip, S. pombe 972h-), 24, 48 ve 72 saat boyunca Metformin, askorbik asit veya her ikisi ile muamele edildi. Uygulamalardan sonra DNA, protein ve lipidlerdeki moleküler hasarlar spektrofotometrik, spektroflorometrik, elektroforetik ve mikroskobik yöntemlerle tespit edildi.

ROS üretimi, kontrol hücrelerde glukoz konsantrasyonuna ve zamana bağlı bir şekilde indüklendi. Askorbik asit beklendiği gibi etkili bir antioksidan olarak iş gördü. Metformin, özellikle yüksek glukoz koşullarında, zamana bağlı bir şekilde ROS üretimini indükledi. Bununla birlikte, Metformin ve askorbik asit kombinasyonu, oksidatif strese karşı çok etkili bir koruma sağladı ve ilk 24 saat dışında ROS üretimini azalttı.

Normal glukoz konsantrasyonu altındaki hücrelerde düşük düzeyde protein karbonil üretimi vardı, ancak protein karbonilleri yüksek glukoz koşullarında önemli ölçüde (neredeyse 3 kat) arttı. Tüm tedaviler (metformin, askorbik asit ve her ikisi), kombine tedavinin üstünlüğü ile protein karbonil oluşumunu azalttı. AGE'ler, yüksek glukoz koşulu altında yaşlanan (72 saat) hücrelerde en çok olmak üzere tüm gruplarda indüklendi. Tüm tedaviler AGE oluşumunu azalttı, ancak en etkili olanı kombine tedaviydi. Tedaviler hücrelerde meydana gelen lipit peroksidasyonunu da benzer şekilde önledi. Bu çalışmada, deneysel koşullar altında herhangi bir DNA hasarı gözlenmedi.

Bu çalışma, normal ve yüksek glukoz koşulları altında bir maya modelinde Metformin ve/veya askorbik asitin (C vitamininin) AGE'ler, protein karbonilleri, lipid peroksidasyonu ve DNA fragmentasyonu gibi ROT ile ilişkili moleküler hasarlar üzerindeki etkisine ilişkin ilk rapordur.

Araştırmanın kritik odak noktası, T2DM'de oksidatif strese dayalı moleküler hasarların ve komplikasyonların korunması veya tedavisi için geliştirilmiş terapötik yaklaşımlara yöneliktir. Bu çalışmada elde edilen moleküler verilerin, C vitamininin T2DM tedavisinde destekleyici olarak kullanılmasına yeni bir bakış açısı getirmesi beklenmektedir.