Mâturîdîlik'te kur'an ve sünnet'in belirleyiciliği:bilgi, mucize ve kabir azabı örnekleri


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: İstanbul Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Temel İslam Bilimleri Bölüm, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Mahmut Nebati

Danışman: Halil İbrahim Bulut

Özet:

Mâturîdîlik, Mâverâünnehir'de Hanefî âlimlerin katkılarıyla vücut bulan ve özü itibarıyla Hanefî mezhebinin devamı olan itikâdî mezhebin adıdır. Hanefîler'in itikâd'ta "Mâturîdî" olarak anılmaya başlanması Ebu Hanife'den yaklaşık beş asır sonradır. Akla ehemmiyet vermeleriyle tanınan Hanefiler'in naslarla ilişkisinin zayıf olduğu çeşitli vesilelerle dile getirilmiştir. Bu olumsuz algının oluşmasında mezhebe mensub âlimlerin aşırı guruplarla mücadele ederken daha ziyade aklî usuller kullanma-larının etkisi büyüktür. Doğrusu "ilahi din" inanç esaslarının naslarla belirlendiği bir olgudur. Nitekim, İslâm âlimlerinin ittifak ettiği bu husus aklın da bir gereğidir. Dola-yısıyla, itikâdî bir mezhebin teşekkülü araştırılırken, mezhep-nass ilişkisine dair verile-rin ve kullanılacak metodun doğru tespit edilmesi gerekmektedir. Bu anlayışla, araş-tırmada epistemoloji, mucize ve kabir azabı örnekliğinde Ebû Hanife ile birlikte mez-hebin ilk temsilcileri ve ardından Mâverâünnehir'in Hanefî kelâmcılarının eserleri kro-nolojik olarak incelenmiştir. Eserlerdeki görüşlerin objektif bir yaklaşımla ve zaman-fikir-hadise irtibatını dikkate alarak tespit edilmesi için mezhepler tarihi metoduna âzami ölçüde riayet edilmiştir. Neticede Mâturîdî'nin derin etkisini taşımakla birlikte "Mâturîdîler'in", mezhebin miheng noktası olan Ebu Hanife'nin naslarla kurduğu güçlü, sağlıklı bağı ve bunlardan kaynaklanan inanç esaslarını koruduğu görülmüştür. Bu itibarla, Hanefîliğin "Mâturîdîliğe" dönüşme sürecindeki naslarla olan ilişkisini doğan, büyüyen ve gelişen ama her zaman aslını koruyan insanda görülen fiziksel değişmelere benzetebiliriz. Başka bir deyişle, Ebû Hanife tarafından ortaya konulan esasların değiştirilmediğini, belki zaman içinde çeşitlendirilerek geliştirildiğini söyle-yebiliriz. Sonuç olarak Mâturîdînin katkılarının önemini vurgulamakla birlikte, Ebû Hanîfe'nin mezhebini takip edenlerin en fazla Hanîfe-Mâturîdîlik şeklinde tanımlanması gerektiğini düşünüyoruz.