Erken Cumhuriyet Dönemi Tiyatro Metinlerinde Milli ve Cinsel Kimlikler


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: İstanbul Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Meltem Özkeklik Korkmaz

Danışman: Emine Zeynep Suda

Özet:

Erken Cumhuriyet Döneminde milli ve cinsel kimlikleri seçili tiyatro metinleri üzerinden inceleyen bu yükseklisans tezinde cumhuriyetin ilk döneminde devrimci otoritenin kurumsallaşması toplumsal cinsiyet rolleri üzerinden analiz edilmektedir. Dönemin önde gelen aydınlarının hazırladığı altı tiyatro oyununun dramaturjik analizi ile yeni rejimin topluma vermek istedikleri mesajlar değerlendirilmektedir. Bu metinlerin yazarları Cumhuriyetin temel ilkeleri üzerinden ortaklaşmakla beraber toplumsal cinsiyet rolleri açısından kendi içinde farklılıklar da göstermektedir. Tezde ulusal kimliğin inşasında toplumsal cinsiyet rollerinin kurucu bir öğe olduğu yaklaşımı temellendirilmektedir. Bununla birlikte yeni rejimin kurumsallaştığı bu dönemde tiyatroya verilen önem Althusser’in devletin ideolojik aygıtları teorisiyle açıklanmaktadır.

Bu temelde tiyatro metinlerinde iyi ve kötü karakterler arasındaki zıtlık erkek ve kadın karakterler üzerinden değerlendirilirken kadın karakterlere verilen ek görev ve sıfatlar da göz önüne alınmıştır. Metinlerde iyi erkek ve kadın karakterler yurtsever, aydın ve eğitimle bireylerken kadın karakterler ayrıca namuslu olduklarını vurgulamaktadır. Kötü erkek kadın ve karakterler ise Batı hayranı ve millete yabancıyken kadın karakterler aynı zamanda şehvet düşkünü, zayıf karakterlerdir. Bununla beraber tezde dönemin tiyatro metinlerinde toplumsal cinsiyet rollerini değerlendiren literatürdeki diğer çalışmalara yönelik de eleştirel bir yaklaşım da geliştirilmekte ve dönemin ulusal ve uluslararası şartlarının dikkate alınması gerektiği vurgulanmaktadır.

1930’lu yıllarda Avrupa’da faşist ve militarist hareketler gelişmekte ve tüm dünyada

ekonomik bir buhran yaşanmakta ve kadınların kamusal alandaki temsiliyeti bundan


olumsuz etkilenmekteydi. Türkiye’de ise hem eski rejimin yüzyıllara dayanan etki-

siyle hem de uluslararası ortamın dezavantajlı durumuna rağmen kadınların toplum-

sal yaşama katılımında önemli ilerlemeler görülmektedir. Dönemin şartları ile bera-

ber ilerlemeler ve yetersiz kalınan konuların analizi mümkün olmaktadır.