AKTAN TURAN Y. (Yürütücü), KESKİN A. Ç.
TÜBİTAK Projesi, 1002 - Hızlı Destek Programı, 2016 - 2017
Akdeniz ekosisteminde önemli bir yeri olan olan Posidonia oceanica (Linneaus) Delile, 1813 çayırları, hem iklimsel hem de insan etkisi nedeniyle oluşan çevresel değişimlere son derece duyarlıdır. Batı Akdeniz’de geniş dağılım gösteren Posidonia çayırlarının hidrodinamik ve jeomorfolojik bakımdan belirgin farklılıklar gösteren Kuzey Ege’deki varlığı, ekolojik açıdan çok büyük öneme sahiptir. Artan antropojenik etkilerin yanı sıra Türkiye Boğazlar Sistemi’nden etkilenen Kuzey Ege’de spesifik akıntı sistemlerinin oluşmasıyla ve tatlı su girdilerinin fazlalığıyla çayırların deniz tabanında kolonize olması ve ömrünü sağlıklı bir şekilde sürdürebilmesi zorlaşmaktadır.
Çalışmanın gerçekleştirildiği Gökçeada, Kuzey Ege Bölgesi’ nde yer almaktadır. Adanın kuzeyinde yer alan Yıldız Koy’ da tarafımızdan daha önce yapılan çalışmalarda, çayırların alt ve üst limitleri ve çayırların üzerinde gelişim gösteren epifloranın su kalitesi ile olan ilişkileri de ortaya konmuştur. Bu süreç ile birlikte geçen sekiz yılda dönem dönem yapılan izleme çalışmalarında bölgede yoğun algal artışlar dikkati çekmiş ve çayırların çevresel strese maruz kalan alt limitlerinde çok belirgin gerileme kaydedilmiştir.
Gökçeada, Yıldızkoy’da Ocak 2016-Aralık 2016 dönemleri arasında mevsimsel olarak yapılan bu çalışmada, 2008 yılında alt ve üst limitleri belirlenerek haritalandırılmış olan Posidonia çayırlarının batimetrik dağılımındaki değişim ortaya konmuştur. Posidonia çayırlarının başlıca tanımlayıcı parametreleri sualtında ve laboratuarda ölçülerek indeksler yardımıyla ekolojik statüsü belirlenmiş ve tanımlayıcı kategori olarakta “çevresel ötrofikasyon” un bir göstergesi olan aşırı algal gelişimlerin deniz çayırları üzerindeki etkisi araştırılmıştır.
Sonuç olarak, alt limitinde 3,21 m gerileme kaydedilen çayır yatağının başlıca tanımlayıcı parametreleri göz önüne alındığında; 2008’de Posidonia biyotik indeksine göre “Ekosistem Kalite Oranı = İyi” olarak sınıflandırılan bölgenin; 2016’da “Orta” sınıfına düştüğü kaydedilmiştir. Faz değişim indeksine göre ise, kritik bir değer kaydedilmemekle birlikte işgal durumu riskli olarak verilen Caulerpa racemosa’ nın ölü mat ve çayır arasındaki boşluklara yayılmaya başlaması bölge için tehdit oluşturmaktadır.