Karabulut G. (Yürütücü), Altıntaş K., Bilgin M. H., Taşkale N., Onaran Z.
TÜBİTAK Projesi, 1001 - Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı, 2024 - 2027
Uluslararası İşgücü
Organizasyonun 2021 raporuna göre uluslararası göçmenler, dünyadaki iş gücünün
toplam %4,9’unu oluşturmaktadır. İlgili rapora göre göçmenlerin sayısı dünya
genelinde hızlanarak artmaya devam edecektir (ILO, 2021). Bu çerçevede
göçmenlerin göç motivasyonları ve uluslararası göç olgusunun arkasındaki
politik, ekonomik ve davranışsal dinamikleri daha detaylı şekilde analiz etmek
gittikçe önemli hale gelmektedir.
Son
yıllarda hem Avrupa Birliği üyesi ülkeler hem de Türkiye için uluslararası göç
baskısı artmakta ve bu durum ekonomi başta olmak üzere birçok alanda önemli
sonuçlara yol açmaktadır. Türkiye'deki uluslararası göçmen grubu içerisinde Yaşayan
Geçici Koruma Statüsündeki (GKS) Suriyeli göçmenler en büyük nüfusu oluşturarak
sosyal ve ekonomik dinamiklerde önemli bir rol oynamaktadır. Göçmenlerin ev
sahibi ülkenin iş gücüne üretken bir biçimde dahil olmaları, daha yüksek büyüme
ve üretkenlik artışı gibi birçok iktisadi fayda sağlayabilir. Bu nedenle,
göçmenlere yönelik etkili bir entegrasyon müdahalesi oluşturmak giderek daha
fazla önem kazanmaktadır.
Bugüne
kadar göçmenlikle ilgili literatürde öne çıkan çalışmalarda, davranışsal
parametrelere yoğunlaşmayan makro ve mikro veriler kullanılmaktadır (Chiswick,
1978; Dronkers, 2010). Göçmenlerin ekonomik entegrasyonu olgusunu davranışsal
iktisat çerçevesinde ele alan çalışmalar ise nispeten yenidir (Shohfi ve White,
2022).
Diğer
taraftan davranışsal iktisat alanında yapılan bazı çalışmalar
(Johansson-Stenman vd., 2002; Alpizar vd.,
2005) “Statü Kaygısı” (Positional Concerns-Positionality) olarak
adlandırılan olgunun, bireylerin iktisadi davranışlarını etkilediğini
göstermiştir. Bu olguya göre bireylerin gelir elde etme amacıyla yaptıkları
faaliyetlerde sadece mutlak anlamda yüksek gelir elde etmeyi değil aynı
zamanda içinde yaşadıkları toplumda nispi olarak da yüksek gelir etmeyi
gözettikleri ve hatta nispi olarak daha iyi gelir elde etmek amacıyla
mutlak gelirlerinde belli ölçüde fedakârlık yapmayı göze aldıkları
gözlemlenmiştir.
Bu projenin
çerçevesi, statü kaygısının GKS Suriyeli göçmenlerin ekonomik entegrasyon
süreci üzerindeki etkilerini inceleyen yenilikçi bir yaklaşım sunmaktadır.
Projenin amacı, Türkiye'deki GKS Suriyeli göçmenlerin ekonomik entegrasyon
süreçlerinin, statü kaygıları düzeylerine göre nasıl farklılık gösterdiğini
anlamaktır. Ulusal ve uluslararası literatürde daha önce ele alınmamış olan bu
konu, ekonomik entegrasyon sürecinin statü kaygısı düzeylerine göre nasıl
değişkenlik gösterdiğini anlamayı amaçlamaktadır. Proje, statü kaygısı
düzeyleri düşük ve yüksek olarak belirlenen iki farklı GKS Suriyeli göçmen grubuna
araştırmacılar tarafından tasarlanan bir ekonomik entegrasyon eğitim oturumunun
(education session) verilmesini, bu eğitimin etkinliğini göçmen entegrasyon
indeksi skorları üzerinden değerlendirmeyi ve ayrıca ilgili eğitimin iki farklı
grubunun entegrasyon süreçlerine etkisini karşılaştırmalı olarak anlamayı
hedeflemektedir. Bu programın, GKS Suriyeli göçmenlerin iş piyasasına
girişlerini kolaylaştıracak bilgi ve becerileri kazanmalarına yardımcı olması,
gelir seviyelerini artırarak yaşam standartlarını iyileştirmesi, sosyal uyumu
desteklemesi ve toplumsal barış ile uyumu teşvik etmesi beklenmektedir. Proje,
Türkiye’deki GKS Suriyeli göçmenlerin entegrasyonunu desteklemek için
sürdürülebilir çözümlere yönelik acil bir ihtiyacı ele almaktadır. Bu
çalışmanın sonuçları, sadece çalışma içerisinde değil, politika yapıcıları ve
uygulayıcı kamu kurumları için de pratik ve kullanılabilir yönler sunacaktır.
Eğer bu çalışma sonucunda ekonomik entegrasyon eğitiminin GKS Suriyeli göçmenlerin ekonomik entegrasyon süreçlerine olumlu etkileri olduğu tespit edilirse, bu tür oturumların geniş çapta uygulanması önerilecektir.