DİYABETİK YARA İYİLEŞTİRİLMESİNE YÖNELİK APİ-FİTOTERAPÖTİK LİPOZOMLARIN VE EKSOZOMLARIN GELİŞTİRİLMESİ, HÜCRESEL VE MOLEKÜLER ETKİLERİNİN DERİ HÜCRE KÜLTÜRLERİNDE ARAŞTIRILMASI


ARDA E. Ş. N. (Yürütücü), PEKMEZ M., YÜCEL O., YILDIRIM E., GÜRDAĞ G., EMİK S., et al.

2024 - 2026

  • Başlama Tarihi: Mart 2024
  • Bitiş Tarihi: Mart 2026

Proje Özeti

Diyabet çağımızın en sinsi kronik hastalıklarından biridir. Ülkemizde ve dünyada diyabetli nüfusu korkutucu bir artış göstermektedir. Diyabetli kişilerin karşılaştığı en önemli sorunlardan biri kronik yara gelişimidir. Genelde alt ekstremitelerde gelişen diyabetik ülserler tedavi edilemezse enfeksiyon ve ampütasyona kadar varan ciddi sonuçlar doğurur. Diyabetik ayak ülseri, lokal hiperglisemik ortam, ileri glikasyon son ürünleri (AGE'ler), oksidatif hasarlar ve kronik inflamasyonla gelişen karmaşık bir süreçtir ve tedavisi oldukça zordur. Diyabetik yara tedavisinde başarılı uygulama örnekleri (örneğin, ölü dokuları ortadan kaldıran, enfeksiyonu önleyen, eksüdayı uzaklaştıran, nem dengesini koruyan ve yara üzerindeki basıyı azaltan topikal uygulamalar bulunsa da, henüz tam bir çözüme ulaşılamamıştır. İstatistiksel ve bilimsel veriler, gerek hastanın yaşam kalitesini düşüren gerekse sağlık sistemlerine büyük yük getiren diyabetik ülserlerin ve infeksiyonların tedavisi için yeni ajan ve yöntemlere ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Son yıllarda GETAT ve nanoteknoloji yaklaşımlarıyla kronik yara tedavisi, ilgi çekici bir araştırma alanı olmaya başlamıştır. Literatürde arı ürünleri ve bitkisel fitokimyasalların diyabetik yara tedavisinde kullanım olanaklarını inceleyen birçok çalışmaya rastlamak mümkündür. Öte yandan lipozom ve eksozom gibi doğal nanopartiküllerin doğrudan veya ilaç taşıyıcı sistemler olarak kronik yara iyileştirilmesinde kullanıldığı yayınlar da vardır. Bu proje, yara iyileştirme potansiyeli bulunan arı sütü ve rozmarinik asidi lipozom ve eksozomlara yükleyerek yeni biyonanomalzemeler geliştirmeyi, diyabet modeli deri hücre kültürlerinde terapötik dozlarını belirlemeyi, hücre göçü (migrasyon), oksidatif stres, inflamasyon, yeniden yapılanma ve enfeksiyon gelişimi üzerine etkilerini hücresel ve moleküler düzeyde incelemeyi amaçlamaktadır. Geliştirilmesi planlanan api-fitoterapötik nanopartiküllerin, diyabetik ülserler gibi kronik yaraların iyileştirilmesine katkı sağlayabileceği, patentli bir ürüne dönüştürülerek ülkemize yarar sağlayabileceği düşünülmektedir.