Gaygusuz Ö. (Yürütücü), Albay M., Küçükali S., Alp A., Dorak Z., Saç G., et al.
TÜBİTAK Projesi, 2023 - 2025
Proje Özeti
Türkiye, AB Su Çerçeve Direktifi kapsamında 2027 yılına kadar tüm yüzey
su kütlelerinde ekolojik olarak “iyi su durumuna” ulaşılmasını hedef olarak
belirlemiştir. Belirlenen hedefe ulaşılabilmesi için Nehir Havza Yönetim
Planlarının (NHYP) hazırlanmasına devam edilmektedir. NHYP’ler hazırlanırken
havzalardaki baskı-etkilerin belirlenmesi ve havzalara özgü çözümlerin
geliştirilmesi gerekmektedir. Türkiye içsularında 409 balık türü yaşamakta olup
bunların 194 tanesi endemik türdür. Türkiye’de en az 65 balık türü ise yok olma
tehdidi altındadır ve tehditlerin başında yaşanan habitat kayıpları, kirlilik
ve istilacı türler gelmektedir. Akarsular üzerine inşa edilen hidrolik engeller
akarsuların ekolojik sürekliliğini olumsuz etkilemekte, buralarda yaşayan
canlıların doğrusal ve yanal düzlemde hareketlerini kısıtlamakta hatta tamamen
engelleyebilmektedirler. Türkiye akarsu havzalarında ve alt havzalarında günümüze kadar yapılan
çalışmalarda hidromorfolojik baskıların neden olduğu habitat parçalanması, ekolojik
sürekliliğin bozulması, türlerin üreme faaliyetlerinin engellenmesi veya
genetik olarak bağlantılarının kopması gibi etkilerin belirlenmesine yönelik
çalışmalar bulunmamaktadır. Türkiye içsularında balık türleri ile ilgili olan
çalışmalar temelde taksonomi, bazı temel biyolojik ve popülasyon dinamiği
özelliklerinin incelenmesi amacıyla yapılmaktadır. Pilot çalışma alanı olarak
seçilen Sapanca Havzası’nda 8’i endemik olmak üzere 26 yaygın balık türü
yaşamaktadır. Fakat bu balık türlerinin akarsu içindeki hareketleri ve
habitat tercihleri konusunda literatürde bilgi bulunmamaktadır. Sapanca
Havzası’ndaki derelerde birbirine yakın mesafelerde birden fazla bent, tersip
bendi, menfez, beton kaplama vd. olmak üzere çeşitli engeller bulunmaktadır.
Üremek için derelere giren balık türleri çeşitli engellerden dolayı 150-500
metre gibi kısa mesafelerde üreme göçü yapmak zorunda kalmaktadırlar. Bu durum
balıkların üreme başarısını tehdit etmektedir. Geçmişte Sapanca Gölü’nde yaşadığı bilinen 9 balık türü gölde ve
derelerde artık yaşamamaktadır. Sapanca Gölü havzasında yapılacak olan bu
projenin amaçları şu şekilde özetlenebilir: (i) göle akan dereler üzerindeki hidrolik engellerin konumlarının, hidrolik
özelliklerinin ve tiplerinin belirlenmesi; (ii) akarsulara üreme göçü yapan mevcut balık türlerinin tespiti; (iii) pilot bir akarsu üzerinde yer alan düşük
eğimli beton engel üzerinde yapısal değişim yapılarak ilk defa yenilikçi bir
yaklaşımla Larinier balık geçidi yerleştirilmesi ve yapısal değişim
öncesi-sonrasında değişen hidrolik koşulların ve balık göçlerinin 2 yıl süre
ile aylık olarak izlenmesi; (iv) havzadaki her bir dereye özgü, balıkların memba ve mansap yönünde göç
hareketlerini kolaylaştırmak için çözüm önerileri geliştirilmesi; (v) yaşam alanı
akarsular olan balık türleri üzerinde hidrolik engellerin genetik açıdan baskı
oluşturup oluşturmadığının anlaşılması.
Bu amaçlar kapsamında her bir akarsudaki engelin konumu belirlenip harita üzerine işlenecek, engellerin memba ve mansabında hidrolik ölçümler yapılacak ve balıkların varlığı izlenecektir. Akıma ait özellikler akustik doppler hızölçer cihazı ile sahada ölçülecektir. Pilot akarsu olarak Kurtköy Deresi belirlenmiştir ve bu akarsu üzerinde bulunan beton bir engel üzerine Larinier balık geçidi yerleştirilecektir. Larinier balık geçidi genelde %12’den büyük taban eğimine sahip engellerde başarılı bir şekilde uygulanmakta olup bu projede ilk defa özgün olarak saha koşullarında %4 taban eğimine sahip bir açık kanal üzerine yenilikçi bir yaklaşımla monte edilecektir. Ayrıca, hidrolik engellerin memba ve mansap kısımlarında avcılık yapılacak ve yaşam alanı olarak akarsuları tercih eden türlerin popülasyon içi ve popülasyonlar arası genetik özellikleri üzerinde engellerin olumsuz bir duruma sebep olup olmadığı incelenecektir. Yakalanan balıkların sırt yüzgeçlerinden yüzme kapasitelerini engellemeyecek miktarda doku alınacak ve analiz edilecektir. Çalışma kapsamında örneklenip, moleküler analizleri gerçekleştirilecek türlerin tamamı Türkiye’nin sucul biyoçeşitliliği üzerinde doğrudan ekolojik ve ekonomik etkiye sahip olmasıyla büyük önem taşımaktadır. Disiplinler arası bu çalışmanın sonuçları ile Türkiye’deki biyoçeşitliliğin korunmasına ve akarsulardaki ekolojik sürekliliğin sağlanmasına katkı sağlanması beklenmektedir. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar, endemik balık türlerinin yaşadığı Sapanca Gölü havzasında daha etkili balık koruma stratejilerini uygulamak için kullanılabilecektir. Ayrıca, proje çıktılarının Türkiye ve Dünya akarsularındaki mevcut engellere uygulanabilmesi beklenmektedir.
Anahtar Kelimeler: Akarsu Sürekliliği, Balık Göçleri, Genetik.