ÜSTÜNER A. (Yürütücü)
Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2018 - Devam Ediyor
Osmanlı Devleti tarihi süreç içerisinde genişleyen sınırlarla birlikte yeni coğrafyalar üzerinde hakimiyet kurmuş ve yeni devletlerle siyasi ilişkiler içerisine girmiştir. 1475 yılında Kırım'ın alınmasıyla birlikte Karadeniz'in kuzeyi Osmanlı için yeni bir hakimiyet ve mücadele alanı olmuş ve sonraki yüzyıllar boyunca bu siyasi ve diplomatik ilişkiler farklı seyirler halinde devam edegelmiştir.
Öte yandan devletin Karadeniz'in kuzeyinde ve Balkanlar'da genişleyen sınırları ve büyüyen siyasi yapısıyla birlikte 17. yüzyıl sonlarına kadar coğrafya ve haritacılık alanlarında da önemli gelişmeler yakalanmıştır. Bu gelişmeler ve genişleyen coğrafi sınırlar neticesinde ise gerek Osmanlı topraklarında gerekse komşu devlet coğrafyalarında Osmanlı'nın genişleyen ve büyüyen toprakları farklı şekillerde ve farklı açılardan haritalandırılmıştır.
Karadeniz'in kuzeyinde bugünkü Ukrayna ve Rusya coğrafyasında bulunan devletler ile uzun yıllar boyunca devam eden ilişkiler neticesinde, bu ülkeler ile Osmanlı Devleti arasında evrak teatisi ve farklı konularda ilmi eser hareketliliği doğal bir sonuç olarak zuhur etmiştir. Aynı şekilde coğrafya eserleri ve haritacılık alanında meydana gelen çalışmalar da söz konusu coğrafyada oluşturulan eserler olarak varlığını günümüze kadar koruyabilmiştir.
Osmanlı coğrafyası dışında meydana getirilen eserlerin pek çoğu zaman içerisinde çeşitli açılardan araştırmacıların dikkatini çekmiş ve çalışmalara konu edilmiştir. Ancak coğrafya eserleri arasında kabul edilebilen harita vb. çizimler geniş çerçevede henüz bir çalışmaya konu olmamıştır. Bu bakımdan günümüzde Rusya ve Ukrayna'da bulunan söz konusu kaynak eserler ve haritalar araştırıcıları beklemektedir. Bu proje kapsamında haritacılığın henüz tam anlamıyla moderniteyi yakalayamamış olduğu klasik dönemde (16-18.yy) yapılan coğrafya çalışmalarının ve haritaların incelenmesi planlanmaktadır. Böylece siyasi ilişkilerin farklı açıdan anlamlandırılması ve coğrafi eserlerin ve haritaların tarihi arkaplanı tamamlaması açısından incelenerek gün yüzüne çıkarılması bilim dünyası açısından önemi haizdir.