İSTANBUL'DA YAŞAYAN ARAP EDEBİYATÇILARI VE ESERLERİNDE SAVAŞ, GÖÇ VE İLTİCA KAVRAMLARININ ETKİSİ


Şimşek S. (Yürütücü)

Diğer Resmi Kurumlarca Desteklenen Proje, 2019 - 2021

  • Proje Türü: Diğer Resmi Kurumlarca Desteklenen Proje
  • Başlama Tarihi: Kasım 2019
  • Bitiş Tarihi: Ocak 2021

Proje Özeti

12 Kasım 2019 – 12 Ocak 2021 tarihleri arasında yürütülmüş olan İstanbul’da Yaşayan Arap Edebiyatçıları ve Savaş, Göç, İltica Kavramlarının Eserlerindeki Etkisi adlı projenin konusunu İstanbul’da mülteci veya göçmen statüsünde yaşayan Arap Edebiyatçıları, eserleri ve söz konusu edebiyatçıların eserlerinde göç ile iltica kavramlarının etkisi teşkil etmektedir.

Projenin sosyal ve akademik olmak üzere iki temel alana katkı sağlama amacı vardır. Osmanlı döneminde aynı devletin tebaası olan ülkelerin ulus devlet akımı ile birlikte dağılması Türkiye ile milli, manevi ve tarihi açıdan pek çok ortak noktası bulunan Arap ülkeleri arasında sınırlar çizilmesi ile sonuçlanmıştır.  Suriye, Irak, Lübnan gibi ülkelerin coğrafi yakınlığına rağmen neredeyse bir asra yaklaşan süreç içerisinde Türkiye ve bu ülkeler arasında ilmi, edebi ve kültürel alışveriş adeta durmuş olup geçmişte aynı toprakların vatandaşı olan bu ülke halkları birbirine yabancılaşmıştır.  1948 Nekbe Olayı’ndan sonra Filistin’de yaşanan savaş ve çatışma ortamı günümüze değin belirli periyotlarla devam etmiş olup bu süreç içerisinde pek çok Filistinli dünyanın dört bir yanına yayılmıştır. Türkiye de Filistin’den göç alan ülkelerden olmuştur. 1990’da Irak’ta başlayan Körfez Savaşı yıllar içerisinde ülkenin siyasi, sosyal ve toplumsal açıdan istikrarsızlaşmasına neden olunca halkın bir kısmı göç yeri olarak Türkiye’yi tercih etmiştir. Bu süreçte ülkemizde çeşitli nedenlerle gerek Mısır gerek Kuzey Afrika ülkeleri Araplarından ülkemize göç ederek Türkiye’de, özellikle İstanbul’da yaşamayı tercih eden bir göçmen toplulukları oluşmuştur. Türkiye, sözünü ettiğimiz göç ve iltica olaylarının en yoğununa ise 2011 yılınca Suriye’de patlak veren savaştan sonra şahit olmuştur. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından 20 Aralık 2018 tarihi itibarıyla Türkiye’deki biyometrik verileriyle kayıt altına alınan Suriyeli mülteci sayısı açıklanmıştır. Açıklamaya göre Türkiye’deki kayıtlı Suriyeli sayısı toplam 3 milyon 618 bin 624 kişidir.   Aynı kaynakta İstanbul şehrinde yaşayan Suriyeli sayısı 557 bin 694 olarak açıklanmış olup bu sayı İstanbul nüfusunun %3,71’ine denk gelmektedir.[1] İstanbul Suriyeli nüfusu ağırlayan kentlerin başında yer almaktadır. Suriyeli mülteci nüfus ağırlıkta olmakla birlikte İstanbul’da sadece mülteciler değil pek çok Arap ülkesinden gelen göçmenler de mevcuttur.  

Günümüz itibarıyla hem mülteci hem de göçmen statüsünde ülkemizde yaşayan Araplar toplumun bir parçası haline gelmiştir. Toplumun bu parçasının Türkiye toplumu ile kaynaşması, kendini tanıtması ve bulunduğu ülkeyi tanıması ülkede uzun vadede istikrar ve huzur ortamının sağlanması, kültürel, ilmi ve edebi alışverişin gerçekleşmesi açısından önemlidir. Bir topluluğun kendini en iyi tanıtma vasıtalarından biri de hiç şüphesiz edebi eserlerdir. Edebiyatçılar kendi toplumlarının düşüncelerini, duygularını, hassasiyetlerini, sorunlarını ve acılarını yansıtan birer ayna gibidir. Edebiyatçıların toplumları açısından böyle önemli bir konumda bulunmaları nedeniyle 2018 itibarıyla sadece Suriyeli göçmen ve mültecilerin İstanbul nüfusunun %3’ünü temsil ettiği topluluğun edebî temsilcilerinin tanınması ve tanıtılması son derece önemlidir. Proje konusu Türkiye’deki Arap edebiyatı faaliyetlerine öncülük etmesi nedeniyle İstanbul’da yaşayan Arap Edebiyatçıları ile sınırlandırılmıştır.

Bu çalışmada tekil tarama modeli ve tüme varım yöntemi kullanılmıştır. Röportaj tekniği kullanılarak veriler toplanmıştır. Bireyler üzerinden yola çıkarak genel durum hakkında tespitlere ulaşılmıştır. İçerisinde bulunduğumuz zaman itibarıyla İstanbul’da yaşayan, edebi eseri bulunan ve Arap edebi çevreleri tarafından tanınıp takip edilen 16 Arap Edebiyatçısı ile  15.01.2020- 28.02.2020 tarihleri arasında  röportaj yapılmıştır.  Ön araştırma ile belirlenip seçilen bu edebiyatçılara düşünce ve duygu dünyaları, edebiyat ile ilgili tecrübeleri, eserleri, Türkiye ve İstanbul’a bakış açılarına dair sorular sorulmuştur. Özellikle İstanbul ile ilgili bir edebi eserlerinin olup olmadığı araştırılmış varsa röportaj metinlerinde bu eserlerden pasajlar verilmiştir. Röportajlar görüntülü kayıtların yanısıra ses kayıt cihazlarına kaydedilmiş, Daha sonra bu kayıtlar çözümlenmiş, Arapça’dan Türkçe’ye çevirilmiştir. Elde edilen veriler gerekli yorumların, değerlendirmelerin, analiz ve sentezlerin yapıldığı bir röportaj kitabı olarak yayınlanmak üzere bir araya getirilmiştir. Kitabın editöryal süreçleri ve basılma işlemleri proje bitiminden sonraya bırakılmıştır.

12.11.2019 tarihinde İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Eyüp Sultan Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü ile yapılan bir protokolle Arge projesi olarak kabul edilen projenin süresi 12 aydı. Fakat covid 19 salgını nedeniyle yapılacak ödemelerin gecikmesinden dolayı 2 ay daha ek süre verilerek 14 aya çıkarıldı. Buna göre projenin bitiş tarihi 11.01.2021 oldu. Ayrıca projeye İstanbul Eyüp Sultan Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü tarafından 10.400 TL’lik bütçe sağlandı.

Yapılan araştırmalar neticesinde İstanbul’da yaşayan Arap Edebiyatçılarının Türkiye genelindeki Arap edebiyatçıları ile bağlantı kurarak çeşitli ilmi ve edebi toplantılar yaptıkları tespit edilmiştir. Tespit edilebildiği kadarıyla gerek bu faaliyetler gerek Arap edebiyatçıları gerekse göç ve iltica ortamında yazılan edebi eserleri şimdiye kadar herhangi bir bilimsel araştırmanın özel olarak konusu olmamıştır. Arap Edebiyatçılarının duygu ve düşünce dünyaları, eserleri ve eserlerinin içerikleri, Türkiye’ye bakış açıları ve gelecekle ilgili beklentileri hakkında bilimsel araştırma yöntemleri ile elde veriler kitap olarak bir araya getirilmiştir.

Anahtar Kelimeler

Arap Edebiyatçılar, Göç, İltica, Şair, İstanbul