ÜRKÜ ATANASOV Ç., YAZICI M.(Yürütücü), NAZ M., ULUKÖY G., AKAYLI T., MAZLUM Y., et al.
TÜBİTAK Projesi, 1001 - Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı, 2024 - 2026
Su ürünleri yetiştiriciliğinin 2050 yılına kadar su ortamlarından elde edilen protein kaynaklarının çoğunluğunu sağlayacağı öngörülmektedir. Bu kapsamda çevresel bütünlük, yetiştiriciliği yapılan sucul organizmalarının sağlığı ve refahı ile insan sağlığı üzerindeki etkilerinin dikkate alınması gerekmektedir. Tek Sağlık kavramı, zoonotik hastalıklarla mücadele için alanlarında yetkin sağlık uzmanlarını bir araya getiren bütünleştirici bir yaklaşımdır. Bu yaklaşımın uygulanmasında insan sağlığı, hayvan sağlığı ve çevresel risklerin en aza indirgendiği yöntemlerin kullanılması önem taşımaktadır. Hayvan sağlığı ve çevresel risklerin en aza indirgenerek insan sağlığının iyileştirildiği yöntemlerin kullanılması, bu yaklaşımın sektöre entegre edilmesinde büyük önem taşımaktadır.
Günümüzde Tek Sağlık yaklaşımı kapsamında balık sağlığı ve büyümeyi teşvik edici fonksiyonel yem katkı maddelerinin gıda takviyesi olarak potansiyel faydalarına yönelik çalışmalar ivme kazanmıştır. Sürdürülebilir su ürünleri yetiştiriciliğinde probiyotik, prebiyotik ve sinbiyotik uygulamaları geliştirmeyi amaçlayan bu projenin temel hedefleri, su ürünleri yetiştiriciliğinde gıda arz güvenliği ve Tek Sağlık yaklaşımı kapsamında yenilikçi çözümler sunmaktır. Ayrıca mevcut projeyle, sektördeki antibiyotik kullanımın azaltılması, yenilikçi, çevre dostu yerli ve ticari ürünlerin akuakültür sektörüne kazandırılması hedeflenmektedir.
Su ürünleri yetiştiriciliğinde probiyotik, prebiyotik ve sinbiyotik uygulamaların yararları konusunda dünya çapında önemli sayıda araştırma bulunurken, ülkemizde yapılan çalışma sayısı henüz istenen düzeye ulaşmamıştır. Mevcut projede makroalglerden (Ulvan ve alginat) ve önemli bir prebiyotik kaynağı olan pektini içeren narenciye kabuklarından elde edilen ekstraktların in vitro koşullarda prebiyotik aktiviteleri araştırılacaktır. En uygun prebiyotik belirlendikten sonra in vivo koşullarda gökkuşağı alabalığı yavrularında (Oncorhynchus mykiss) probiyotik, prebiyotik ve sinbiyotik uygulamaların etkinliği ortaya konulacaktır.
Bu amaçla 4 çalışma yürütülecek olup başlangıç ağırlıkları yaklaşık 2-4 gr olan alabalık yavruları kullanılacaktır. Püskürtme yöntemiyle hazırlanan yemle balıklar 60 gün süreyle canlı ağırlığın %5’i olarak günde 3 kez besleneceklerdir. Birinci denemede yerli probiyotik adayı Micrococcus luteus ve ticari bir probiyotik olan Bacillus subtilis’ in optimal dozunu belirlemek için 107, 108 ve 109 cfu/ml olmak üzere her bir suş için 3 farklı dozu kullanılacaktır. 2.denemede ise gökkuşağı alabalığına in-vivo koşullar altında tespit edilen prebiyotik verilerek optimal dozunun belirlenmesi amaçlanmıştır. 3.denemede 1. denemeden elde edilen optimal doz M. luteus ile B.subtilis'ten elde edilen doz ayrı ayrı ve birlikte alabalık yemlerine eklenerek optimal dozun elde edilmesi amaçlanmıştır. 4. denemede, 1. denemeden elde edilen optimum M. luteus dozu, 2. denemeden elde edilen optimum prebiyotik dozu 3. denemeden elde edilen optimum M. luteus +B.subtilis dozu alabalık yemlerine eklenerek besleme çalışması yapılacak olup çalışmada kullanılan yem katkılarının etkinlikleri ortaya konacaktır.
Çalışmada test edilen katkı maddelerinin etkinliklerinin ortaya konulması için, deneme gruplarındaki balıklarda büyüme performansı, immun sistem parametreleri (total immunoglobulin, total protein ve lizozim), histolojik analizler, sindirim enzim aktiviteleri, antioksidan savunma, hastalık direnci, bağırsak mikrobiyotası ve çeşitli gen ekspresyonları (bağırsak bütünlüğü bağlantılı genler: Occludin, Claudin; Antioksidan bağlantılı genler: CAT, SOD, GPx; Bağışıklık bağlantılı genler: IL-1β, Lizozim; Büyüme bağlantılı genler: GH, IGF-1) üzerine etkileri araştırılacaktır.
Hastalık direnci üzerine etkilerini belirlemek için her bir çalışmanın sonunda, alabalıklarda yüksek miktarda mortaliteye neden olan Aeromonas salmonicida, Yersinia ruckeri ve Lactococcus garvieae gibi patojen bakterilerden biriyle deneysel enfeksiyon çalışması yapılacaktır.
Çalışma kapsamında probiyotik bakterilerin hem bireysel olarak hem de prebiyotik ile birlikte kombine olarak kullanıldığında akuakültür için önerilebilecek optimal dozların tespiti yapılacaktır.
Mevcut proje 11. Kalkınma hedefleri doğrultusunda, Tek Sağlık yaklaşımıyla üretim ve ihracatın arttırılmasına, probiyotik, prebiyotik ve sinbiyotik uygulamalarla balıkların bağışıklıklarının güçlendirilmesine katkı sağlaması öngörülmektedir. Diğer taraftan projenin, ülkemizin ithal kaleminde olan probiyotiklerin, çalışma ekibimiz tarafından izole edilmiş olan M. luteus bakterisinin çalışma kapsamında in vivo olarak test edilmesiyle ülkemizin ithal eden konumdan ihraç eden konuma geçişine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu proje çıktıları, yeni iş ve istihdam olanaklarının ortaya çıkarılmasına ve dış pazardaki rekabet gücümüzün arttırılmasına imkân sağlamış olacaktır. Aynı zamanda, ürün çeşitliliğinin ve kalitenin arttırılması ile katma değeri yüksek yerli ürünlerin pazara kazandırılması ile depremden etkilenen bölgemizin ve ülkemizin ekonomik kalkınma sürecine katkı sağlanacaktır.