Yetim Şahin A., Kılıç A., Pehlivan S.
Diğer Resmi Kurumlarca Desteklenen Proje, 2023 - 2024
Obezite
prevelansı çocukluk çağında hızla artmakta ve karaciğer hastalıklarının en
yaygın formu haline gelen alkolik olmayan yağlı karaciğer hastalığı (NAFLD)
dahil olmak üzere çok sayıda komorbid komplikasyona yol açmıştır. NAFLD artık
dünya çapında en yaygın karaciğer hastalığı olarak kabul edilmektedir. Bu
durum, basit steatozdan alkolik olmayan steatohepatite, fibroza ve siroz/hepatoselüler
karsinomaya kadar geniş bir hastalık yelpazesini kapsar. NAFLD’nin 2030 yılına
kadar hepatoselüler karsinomun (HCC) önde gelen nedeni ve karaciğer nakli için
en yaygın endikasyon haline geleceği tahmin edilmektedir. Hastalığın
karmaşıklığı anlaşılmaya başlamış olsa da karaciğer hasarının başlaması ve
ilerlemesinde yer alan patofizyolojik mekanizmalar belirsizliğini korumaktadır.
Genetik yatkınlığın, epigenetik faktörlerle birlikte karaciğer hastalığının
gelişimini hızlandırmak için birçok şekilde hareket ettiği düşünülebilir. Temel
olarak sağlıksız yaşam tarzı çocuklarda NAFLD'nin ana tetikleyicisi gibi görünmektedir.
Genetik varyantlar, son on yılda genom çapında ilişkilendirme çalışmalarının
ortaya çıkışı, hepatik yağ ve NAFLD'nin en önemli ortak spesifik genetik
belirleyicilerinin tanımlanmasına yol açmıştır.
Hepatik
steatozu olan yetişkinlerin aksine, NAFLD'li ergenler hastalık gelişiminin en
erken evresinde olup ve alkol, tip 2 diabetes mellitus ve eşlik eden diğer
hastalıklar gibi potansiyel karıştırıcı faktörlerin mevcut olma olasılığı
yetişkinliğe göre daha azdır. Ayrıca pediatrik NAFLD, farklı bir histolojik
fenotip ile ilişkilidir ve hızla ilerleyici olabilir. Bu nedenle çocuk ve
ergenlerde gelişen NAFLD'nin farklı histopatolojik özelliklere sahip
olabileceğini veya yetişkinlere kıyasla metabolik risk faktörlerine farklı
tepkiler verebileceğini düşünebiliriz.
Erken
başlangıçlı NAFLD ile ilişkili genetik risk faktörlerinin belirlenmesi,
gelecekte hastalık morbiditesi açısından en büyük riske sahip olanları da
belirleyebilir. Bu konuda çocuk ve ergenlerde ‘genom çapında ilişkilendirme’
yöntemiyle yapılan çalışmalarda lymphocyte cytosolic protein-1 (LCP1) geninin
NAFLD ile ilişkili olduğu gösterilmektedir.
Çocuklarda
NAFLD’nin genetik ve epigenetik yönden etyolojik araştırmalarında kısıtlı
sayıda çalışma mevcuttur. LCP1 geni NAFLD hastalığında araştırma aşamasında
olan önemli genlerdendir. Bu çalışma ile çocuk ve ergenlerde LCP1 geninin
genetik ve epigenetik yönden araştırılması ve sonuçların klinik parametrelerle
karşılaştırılarak ilişkili olup olmadığının incelenmesi amaçlanmıştır.