6. Çukuroava Uluslararası Bilimsel Araştırmalar Kongresi, Adana, Turkey, 5 - 06 March 2021, pp.188-189
Public procurement contracts are contracts concluded as a result of the tender process, and the
tender process is regulated by the public procurement procedure laws, which form the public
procurement legislation. Established as the service unit of the Ministry of Environment and
Urbanization in the Turkish administrative organization, the Head of the High Science Board
is the examination and decision authority that can be operated at the request of the
administrations in disputes regarding public procurement contracts concluded within the scope
of construction work tenders for many years.in positive law.
Two additional articles have been added to the Public Procurement Contracts Law No. 4735,
which entered into force as of February 20, 2020, and significant changes have been made
regarding the contract dispute resolution procedure of the Head of the High Science Board, the
nature of the decisions to be taken and the scope of application. In this context, contractors are
now also able to operate the process in which the Head of the High Science Board can examine
and make decisions in accordance with the duty and authority of resolving disputes in public
procurement contracts. It is considered that a contractor right is established with this procedure.
Apart from this, upon the application of the administration or the contractor to the Head of the
High Science Board, all of the decisions taken regarding the contract dispute subject to
application have become absolute and binding for the parties. In this wise, the influence of the
Head of the High Science Board on the disputed financial terms in public procurement contracts
has also increased. These legal changes are very functional arrangements in terms of disputes
in public procurement contracts, which the COVID-19 epidemic has affected like many other
areas. However, these two legal amendments are only valid for public procurement contracts
that are tendered under Law No. 4734 and contracts concluded under Law No. 4735. In this
sense, the optional nature of the decisions taken upon the applications to the Head of the High
Science Board has been changed, and although these decisions have become absolute and
binding, the scope of the public procurement contracts that can be subject to application has
narrowed. This situation leads to the deepening of many legal issues arising from the
fragmented structure of the public procurement legislation. For this reason, these new
regulations that make a difference in terms of contract disputes regarding construction work
tenders carried out in accordance with the public procurement procedure laws other than Law
No. 4735 need to be discussed.
Kamu ihale sözleşmeleri, ihale süreci sonucunda akdedilen sözleşmelerdir ve ihale süreci, kamu
ihale mevzuatını oluşturan kamu ihale usulü kanunları ile düzenlenmektedir. Pozitif hukukta
Türk idarî teşkilatında Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hizmet birimi olarak teşekkül eden
Yüksek Fen Kurulu Başkanlığı, uzun yıllardır yapım işi ihaleleri kapsamında akdedilen kamu
ihale sözleşmelerine yönelik anlaşmazlıklarda, idarelerin talebiyle işletilebilen inceleme ve
karar merciidir.
4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’na 20 Şubat 2020 tarihinden itibaren yürürlüğe
giren iki ek madde eklenmiş olup Yüksek Fen Kurulu Başkanlığının sözleşme anlaşmazlığı
çözüm usulü, alınacak kararların niteliği ve başvuru kapsamı ile ilgili önemli değişiklikler
yapılmıştır. Bu bağlamda Yüksek Fen Kurulu Başkanlığının kamu ihale sözleşmelerinde
anlaşmazlık çözme görev ve yetkisi uyarınca inceleme yapabilme ve karar alabilmesindeki
süreci artık yükleniciler de işletebilmektedir. Bu usul ile bir yüklenici hakkı tesis edildiği
düşünülmektedir.
Bunun dışında idare ya da yüklenici tarafından Yüksek Fen Kurulu Başkanlığına başvurulması
üzerine, başvuru konusu sözleşme anlaşmazlığına yönelik aldığı kararların hepsi taraflar için
kesin ve bağlayıcı niteliğe kavuşmuştur. Bu suretle Yüksek Fen Kurulunun kamu ihale
sözleşmelerindeki anlaşmazlık konusu malî şartlar üzerindeki etkisi de arttırılmıştır. Bahsi
geçen bu kanunî değişiklikler, içinden geçmiş olduğumuz COVID-19 salgının diğer birçok alan
gibi tesir ettiği kamu ihale sözleşmelerindeki uyuşmazlıklar açısından oldukça işlevsel
düzenlemelerdir. Ancak bu iki kanunî değişikliğin, sadece 4734 sayılı Kanun kapsamında
ihalesi yürütülen ve 4735 sayılı Kanun kapsamında sözleşmesi akdedilen kamu ihale
sözleşmeleri için geçerli olduğu hükme bağlanmıştır. Bu anlamda Yüksek Fen Kurulu
Başkanlığına başvurular üzerine alınan kararların ihtiyarî niteliği değiştirilerek bu kararlar
kesin ve bağlayıcı nitelik kazanmış olsa da başvuru konusu olabilecek yapım işi ihaleleri için
akdedilen kamu ihale sözleşmelerinin kapsamı daralmıştır. Bu durum da kamu ihale
mevzuatının parçalı yapısından gelen birçok hukukî meselenin daha da derinleşmesine sebep
olmaktadır. Bu sebeple, 4735 sayılı Kanun dışındaki kamu ihale usulü kanunları uyarınca yürütülen yapım işi ihalelerine ilişkin sözleşme uyuşmazlıkları açısından farklılık yaratan bu
yeni düzenlemeler tartışılmaya muhtaçtır.