Akademik Veri Yönetim Sistemi
34. Ulusal Üroloji Kongresi, İskele, Kıbrıs (Kktc), 23 - 26 Ekim 2025, ss.811-813, (Tam Metin Bildiri)
AMAÇ: Üretra darlığı, erkek alt üriner sistem obstrüksiyonunun önemli bir nedeni olup, farklı etyolojik faktörlere bağlı olarak gelişebilir. Bu çalışmada, iyatrojenik ve iyatrojenik dışı nedenlerle gelişen üretra darlığı olguları karşılaştırılarak, iyatrojenik etkenlerin klinik özellikler üzerindeki etkisi değerlendirilmiştir. GEREÇ-YÖNTEM: Ocak 2018 - Haziran 2025 tarihleri arasında kliniğimizde sistoskopik inceleme altında üretra darlığı tanısı alan toplam hasta retrospektif olarak incelendi. Hastalar etyolojik nedenlerine göre iki gruba ayrıldı: Grup 1 (iyatrojenik dışı nedenler) ve Grup 2 (iyatrojenik nedenler). Yaş, sigara kullanımı, hipertansiyon (HT), diyabet (DM), kardiyak hastalık (KAH) ve başvuru şikayetleri (LUTS, enfeksiyon) gibi klinik ve demografik veriler iki grup arasında karşılaştırıldı. BULGULAR: Toplam 494 hastanın etyolojik dağılımı incelenmiştir. En sık rastlanan neden transüretral prostat cerrahisi olup 128 hasta (%25.9) bu gruba dahildir. Bunu, üretral kateterizasyon 84 hasta (%17.0) ve idiyopatik etiyoloji 67 hasta (%13.6) takip etmektedir. Diğer yaygın nedenler arasında TUR-T işlemi 49 hasta (%9.9), radikal prostatektomi 48 hasta (%9.7) ve iyatrojenik diğer nedenler 31 hasta (%6.3) yer almaktadır. Eksternal üretral travma 27 hasta (%5.5), kalkül 22 hasta (%4.5), başarısız hipospadias cerrahisi 10 hasta (%2.0), konjenital nedenler 7 hasta (%1.4), cinsel yolla bulaşan enfeksiyon 6 hasta (%1.2), açık prostatektomi 6 hasta (%1.2), prostat radyasyon ve ablatif tedaviler 5 hasta (%1.0) ve inflamasyon (liken sklerozis) 4 hasta (%0.8) olarak saptanmıştır. İyatroenik olan veya olmayan hastalar karşılaştırıldığında iyatrojenik grup hastalarının yaş ortalamasının anlamlı derecede daha yüksek olduğu tespit edilmiştir; Grup 1’de ortalama yaş 54 iken, Grup 2’de bu değer 68 olarak bulunmuştur (p < 0.001). Sigara kullanımı açısından ise iki grup arasında anlamlı bir fark saptanmamıştır (p = 0.082). Hipertansiyon varlığı iyatrojenik grupta belirgin şekilde daha fazlayken (p = 0.0064), diyabet oranı iyatrojenik grupta daha yüksek olmakla birlikte bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p = 0.069). Kardiyak hastalık oranları ise gruplar arasında anlamlı farklılık göstermemiştir (p = 0.346). Başvuru şikayetleri açısından değerlendirme yapıldığında, alt üriner sistem semptomları ve enfeksiyon şikayetlerinin dağılımının her iki grup arasında benzer olduğu gözlemlenmiştir (p = 0.791). SONUÇ: Çalışmamızda, iyatrojenik nedenlerle gelişen üretra darlığının, özellikle ileri yaş ve hipertansiyon gibi komorbid hastalıkların daha sık görüldüğü bir hasta grubunda daha yaygın olduğu belirlenmiştir. İyatrojenik darlıkların yüksek oranı, özellikle endoürolojik girişimlerin artmasıyla ilişkili olup, bu durum hastaların klinik yönetiminde dikkatli planlama ve önleyici tedbirlerin önemini ortaya koymaktadır. Yaşlı ve sistemik hastalık yükü yüksek bireylerde iyatrojenik darlık riskinin göz önünde bulundurulması, uygun tekniklerin seçilmesi ve işlemlerin titizlikle yapılması, üretra darlığı gelişimini azaltmada kritik rol oynamaktadır. Anahtar Kelimeler: İdiopatik, İyatrojenik, Travma, Üretra darlığı
OBJECTIVE: Urethral stricture is an important cause of lower urinary tract obstruction in men and can develop due to various etiological factors. In this study, cases of urethral stricture caused by iatrogenic and non-iatrogenic factors were compared to evaluate the impact of iatrogenic causes on clinical characteristics. MATERIALS-METHODS: Between January 2018 and June 2025, all patients diagnosed with urethral stricture under cystoscopic examination at our clinic were retrospectively reviewed. Patients were divided into two groups based on etiological causes: Group 1 (non-iatrogenic causes) and Group 2 (iatrogenic causes). Clinical and demographic data such as age, smoking status, hypertension (HT), diabetes mellitus (DM), cardiac disease (CD), and presenting complaints (lower urinary tract symptoms [LUTS], infection) were compared between the two groups. RESULTS: A total of 494 patients were evaluated for etiological distribution. The most common cause was transurethral prostate surgery, accounting for 128 patients (25.9%). This was followed by urethral catheterization in 84 patients (17.0%) and idiopathic etiology in 67 patients (13.6%). Other common causes included TUR-T procedure in 49 patients (9.9%), radical prostatectomy in 48 patients (9.7%), and other iatrogenic causes in 31 patients (6.3%). External urethral trauma was identified in 27 patients (5.5%), calculi in 22 patients (4.5%), failed hypospadias surgery in 10 patients (2.0%), congenital causes in 7 patients (1.4%), sexually transmitted infections in 6 patients (1.2%), open prostatectomy in 6 patients (1.2%), prostate radiation and ablative therapies in 5 patients (1.0%), and inflammation (lichen sclerosus) in 4 patients (0.8%). When comparing iatrogenic and non-iatrogenic groups, the mean age of patients in the iatrogenic group was significantly higher; Group 1 had a mean age of 54 years, whereas Group 2 had a mean age of 68 years (p < 0.001). No significant difference was found between the groups in terms of smoking status (p = 0.082). The presence of hypertension was significantly higher in the iatrogenic group (p = 0.0064), while diabetes mellitus was more common in the iatrogenic group but did not reach statistical significance (p = 0.069). Cardiac disease rates did not differ significantly between the groups (p = 0.346). Evaluation of presenting complaints showed a similar distribution of lower urinary tract symptoms and infection between both groups (p = 0.791). CONCLUSION: Our study showed that urethral strictures due to iatrogenic causes are more common in patients who are older and have comorbid conditions such as hypertension. The high rate of iatrogenic strictures is associated with the increased frequency of endourological interventions, highlighting the importance of careful planning and preventive measures in clinical management. Considering the risk of iatrogenic strictures in elderly patients with significant systemic disease burden, selecting appropriate techniques and performing procedures meticulously play a critical role in reducing the development of urethral strictures. Keywords: Idiopathic, Iatrogenic, Trauma, Urethral stricture