Orta Amerika (Kara Alanı) Genel Özellikler ve Ülkeler


Ertin G.

Kriter Yayınevi, İstanbul, 2022

  • Yayın Türü: Kitap / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2022
  • Yayınevi: Kriter Yayınevi
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Orta Amerika’nın devi olan Meksika ile “Kara Köprüsü” olarak adlandırılan yedi küçük ülkeyi kapsayan Orta Amerika (Kara Alanı) adını taşıyan bu çalışma, Karayip veya Antil Adaları ve Güney Amerika’yı içeren üç cilt halindeki kitapların, ilkini oluşturur. Atlas ve Pasifik okyanusu gibi iki dev okyanusla eski dünya karalarından ayırılan bu alan, 15. yüzyılda Kolomb ve ardından gelen İspanyol fatihler tarafından işgal edilene kadar, pek fazla bilinmiyordu. Oysa Avrupalılardan önce, bütün Latin Amerika ve bu kitabın konusu olan Orta Amerika çok zengin ve gelişmiş uygarlıkların yaşam alanıydı. Ancak sayıları günümüzde oldukça azalmış olan yerli halkların atalarının güçlü mirası, sonradan dünyanın farklı bölgelerinden gelenlerle karışmış ve söz konusu alanın kültürel coğrafyasını çeşitlendirmiştir.

Bu noktada Orta Amerika ayrı bir coğrafi bölge olarak değerlendirilmeli midir?  sorusu akla gelebilir. Sözkonusu soru tartışmalı cevaplara neden olsa da Orta Amerika’yı bütünüyle “Latin Amerika” adı altında Güney Amerika ile birlikte değerlendirmek yüzeysel bir bakış açışı olarak kabul edilmelidir. Her ne kadar bazı coğrafyacılar bu bakış açısında İberya etkisi (İspanyol ve Portekiz) ve Katolik dininin hakimiyetini “Latin Amerika” başlığı altında değerlendirmek için yeterli görse de, bu kriterler Orta Amerika ile ilgili gerçekleri yansıtmaktan biraz uzaktır. Çünkü Orta Amerika’nın geniş nüfus toplulukları üzerinde Latin Avrupalı ataları kadar kıtaya sonradan getirilen Asya ve Afrikalılar ile bu alanın gerçek sahibi olan yerli halkların da büyük etkisi vardır. Nitekim Latin Amerika’nın hiçbir yerinde yerli kültürü – “Yerli Batı” olarak adlandırılan Ekvator, Peru, Bolivya ve Paraguay gibi Güney Amerika ülkelerinde dahi-   modern yaşama Meksika’daki kadar etki etmemiştir. Kara köprüsü olarak adlandırılan kesimdeki ülkeler ise çoğunlukla geçmişte sömürgesi oldukları İspanya’nın etkisinde kalmış olmalarına rağmen, İspanyol etkisinin en çok hissedildiği ülkede bile yerli, mestizo, ve Garifuna halkının oluşturduğu Orta Amerika’ya özgü canlı bir kültürel mozaik dikkati çeker. Ayrıca bu ülkelerde İspanyolca en çok konuşulan dil olsa da, geçmişte İngiliz Honduras’ı adıyla anılan Belize’de İngilizcenin yaygın konuşulan dil olması bu mozaik görünümü pekiştirir. Heybetli mimari yapılarını koruyan antik şehirleri ve geçmişin hayranlık uyandıran büyük uygarlıklarından, siyasi istikrarsızlık, faşist diktatörlükler, askeri cuntalar, iç savaşlar, yoksulluk, güvenlik sorunları ve kaçak göçmenleri ile büyük bir çöküş yaşayan dünyanın bu uzak bölgesindeki ülkeler, günümüzde ekonomik ve siyasi birlikler ile çıkış yolu arayarak geleceklerini ortak bir paydada birleştirme hedefindedirler.

Bu kitap birçok bakımdan büyük bir çeşitlilik sunan bu ilginç bölgenin ülkemiz de daha iyi tanınması ve güçlü siyasi ilişkilerin kurulamadığı bu ülkeler topluluğu ile siyasi ve ekonomik ilişkilerin gelişmesine küçük de olsa bir katkı sağlamak amacıyla yazılmıştır. Bu amaçla kitabın ilk bölümünde Orta Amerika kara alanı olarak adlandırılan bölgenin genel fiziki ve beşerî özellikleri üzerinde durulmuş, ikinci bölümünde ise bölge üzerinde yer alan ülkeler ele alınmıştır.