MEDYA VE BİLGİ KİRLİLİĞİ


Creative Commons License

Pembecioğlu E. N., Gündüz U., Akın A.

Tıp Bilişimi, Nilgün Bozbuğa,Sevinç Gülseçen, Editör, Istanbul University Press, İstanbul, ss.1035-1094, 2021

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2021
  • Yayınevi: Istanbul University Press
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Sayfa Sayıları: ss.1035-1094
  • Editörler: Nilgün Bozbuğa,Sevinç Gülseçen, Editör
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Yalnızca 21. yüzyılda üretilen bilgi kapasitesi hacim olarak günümüze kadar üretilen tüm bilgileri aşmış
durumdadır. Bilginin türü, kapsamı ve derinliği o kadar artmıştır ki, bilgi artık izlenemez, takip edilemez hatta
sorgulanamaz hale gelmiştir. Bu bağlamda bireylerin, toplumların, devletlerin, kurumların özellikle de medya
kurumlarının sorumluluklarının da vurgulanması gerekmektedir. Paylaşılan bilgilerin kaynağına, geçerliliğine ve
güvenilirliğine, konu, içerik, bağlam, işlev ile bireyler ve toplumlar üzerindeki olası etkilerine odaklanmak gerekir.
Günümüzde, sıradan bir insanın, karşılaştığı bir bilgiyi düşünmek, değerlendirmek ya da ölçmek için o kadar fazla
zamanı yoktur; hız, bilginin güvenliğinden ve geçerliğinden çok daha önemli bir faktör haline gelmiştir. Medyanın
ve bazen birbiriyle çelişen yerel, ulusal, küresel değerlerin etkisiyle, kavramların nasıl şekillendiğini ve karar verme
süreçlerinin medya tarafından nasıl etkilendiğini görebilmek oldukça ilginç sonuçlar içermektedir ve bunların
nasıl oluşturulup sorgulandığını görmek önemlidir. Medyada bilgi kirliliği, yeni ya da geleneksel medya ayırımı
yapmaksızın her yanda büyüyen büyük bir tehlikeye dönüşmüştür. Bu çalışma, medyada bilgi kirliliğinin güncel bir
durum saptamasına odaklanmaktadır. Son on yıl içinde, geleneksel medyanın bakış açısını yansıtan bir örneklem
üzerinden, bilgi kirliliğinin nasıl sunulduğuna ve bu konuda ne gibi yaptırımlar olduğuna odaklanmaktadır. Bu
çalışma, medya okuryazarlığı bağlamında gerçek haberler ile bilgi kirliliği oluşturan haberlerin ayrıştırılmasının
önemini ve bunların toplum ile yöneticiler üzerindeki etkisini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Özellikle oloğanüstü
durumlarda bilgi kirliliğinin ne derece önemli olabileceğinin de altını çizmeyi hedeflemektedir.

The information capacity produced only in the 21st century has exceeded the volumes of all the information
produced to date. The type, scope, and depth of information has increased so much that the information can no longer
be traced, tracked, or even questioned. In this context, the responsibilities of individuals, societies, states, institutions,
and especially media institutions needs to be emphasized. It is necessary to focus on the source, validity, and reliability
of shared information as well as its possible impact on individuals and societies regarding the subject matter, content,
context, and function. Today, an ordinary person does not have that much time to think, evaluate, or assess the
information encountered; yet, speed has become a much more important factor than the security and validity of the
information. It is very interesting to see how concepts are shaped and how the media affects the decision-making
processes. Sometimes, conflicting local, national, and global values contradict with each other due to the influence
of the media. Hence, it is important to see how these are created and questioned. Information pollution caused by
the media has turned to be a great danger that leaps into anything, regardless of traditional or new media. This study
focuses on the situation determination regarding the current cases of information pollution in the media. It focuses on
a sample that reflects the perspective of traditional media to find out how information pollution is presented and what
sanctions are imposed over the past decade. In the context of media literacy and its impact on society and governors,
this study aims to reveal the importance of differentiating between real news and infollution. It also aims to highlight
the increased importance of information pollution, especially in extraordinary situations.