I. Ulusal Ergen Sağlığı Kongresi’, İstanbul, Türkiye, 15 - 17 Kasım 2019, ss.89
ADÖLESANDA İLAÇ UYUMSUZLUĞUNUN BİR
KOMPLİKASYONU OLARAK GREFT REJEKSİYONU: OLGU SUNUMU
Giriş
Ergenlik dönemi, çocukların sağlık bakım sorumluluklarını üstlenmeye
başladığı dönemdir. Bu dönemde edinilen alışkanlıklar erişkinlikte doğru sağlık
davranışların uygulanması için değerlidir. Kronik hastalıklarda tedaviye uyumu değerlendirmek ve geliştirmek hekimlerin, ailenin ve
hastanın sorumluluğundadır ve multidisipliner bir
çalışma gerektirmektedir. Bu olguda, kliniğimizde takip edilen kronik böbrek
yetmezliği tanılı hastanın tedaviye uyumsuzluğu sonucu dramatik kötüleşmesi
sunuldu.
Olgu Sunumu
On yedi yaşında erkek hasta, evre 5 vezikoüreteral reflüye sekonder kronik
böbrek yetmezliği nedeniyle yenidoğan döneminden itibaren takip edilmekteydi.
İki yaşında sağ böbrek hipoplazisi nedeniyle sağ nefrektomi operasyonu geçiren
hastaya işeme disfonkiyonu nedeniyle temiz aralıklı kateter tedavisi (TAK) başlandı. Hastanın izleminde antibiyotik
profilaksisine rağmen tekrarlayan ateşli idrar yolu enfeksiyonları devam etti. Böbrek
fonsiyonlarının ilerleyici kaybı nedeniyle yedi yaşında babasından renal nakil
yapılan hastaya eş zamanlı sol nefrektomi yapıldı. Hastanın immünsüpresif tedavileri
düzenlendi. On dört yaşında hastanın böbrek fonksiyonlarında kötüleşme saptanan
hastanın ilaçlarını aksattığı, zaman zaman doz atladığı ve TAK tedavisine
tam uymadığı öğrenildi. Hasta, poliklinik görüşmesinde, annesinin destekleyici
davranışının farkında olduğunu ancak kendisine sürekli ne yapacağını söylenmesinden
hoşlanmadığını belirtti. Bunun üzerine hastanın tedavisi, uyumunun daha kolay
olacağı şekilde düzenlendi ve hasta çocuk psikiyatrisi ve adölesan polikliniğine
yönlendirildi. On beş yaşına kadar diğer takiplerine devam eden hasta, çocuk
psikiyatrisi ve adölesan polikliniğine başvurmadı. Takip eden süreçte
diğer poliklinik randevularını da aksatan hasta, bir yıl sonra greft
rejeksiyonu nedeniyle haftada bir hemodiyalize alındı. Üç ay sonra,
göğüs ağrısıyla çocuk acil polikliniğine başvuran hastanın yapılan
tetkiklerinde idrar çıkışında azalma, artmış volüm yükü ve perikardiyal efüzyon
saptandı. Bunun üzerine, günaşırı hemodiyaliz tedavisine geçildi. Hastanın son
bir aydır elektrolit imbalansı ve asidoza yönelik medikal tedavilerini almadığı
öğrenildi.
Sonuç
Adölesanların tedavisinde diğer yaş gruplarından daha farklı yaklaşımlar izlenmelidir.
Bu yaş grubunda hastaların aileleri ve hekimleri tarafından ilaç uyumu yönünden
takibi zorlaşmaktadır. Bu nedenle bu hastaların adölesan polikliniği ve ergen
psikiyatrisine yönlendirilmesi önemlidir. Ergenlere ilaç kullanımı ile ilgili bilgilendirme
programları hazırlanmalı, kendi sağlık davranışlarına karar verecek bilinçli
bireyler yetiştirilmelidir.