Gırnata Benî Ahmer Devleti ile Merînîler Devleti Arasındaki İlişkiler


Türkmen K.

Tasavvur Tekirdağ İlahiyat Dergisi, cilt.5, sa.2, ss.803-836, 2019 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 5 Sayı: 2
  • Basım Tarihi: 2019
  • Dergi Adı: Tasavvur Tekirdağ İlahiyat Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.803-836
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Müslümanlar 8. yüzyılın başlarından 897/1492’e kadar Endülüs’te siyasî varlıklarını devam ettirmişlerdir. İber Yarımadası’ndaki Müslümanların ilk devleti olan Endülüs Emevî Devleti'nin 422/1031’de yıkılmasından sonra, çok sayıda şehir devleti kurulmuştur. Mülûku't-tavâif denilen bu küçük şehir dev-letleri, 5/11. yüzyıl sonlarında Hıristiyan güçler karşısında zaman zaman yok olma tehlikesi yaşamışlardır. Bu durum karşısında Mağrib'teki Berberî asıllı Murâbıtlardan yardım istemişlerdir. Mağrib’ten gelen yardımlar sonucunda Endülüs’te 483/1090 yılından itibaren Murâbıtlar, ardından 541/1147'den sonra da Muvahhidler hâkimiyeti başlamıştır. Muvahhidlerin 7/13. yüzyıl başlarında yıkılmasıyla Endülüs’te yeniden Mülûku’t-tavâif dönemi ortaya çıkmış ve kısa zaman içerisinde Benî Ahmer (Nasrîler veya Gırnâta Sultanlığı) dışındaki devletler yok olmuştur. Bu devlet, yaklaşık iki buçuk asırlık dönem boyunca ayakta kalmayı başarmıştır. Bu dönem boyunca da diğer devletlerle farklı yönlerden temaslarda bulunmuştur. Gırnâta Sultanlığı’nın en yoğun ilişki içerisinde bulunduğu devletlerden biri de, Mağrib’te, Cebelitârık Boğa-zı’nın güneyinde yer alan Merînîler Devleti olmuştur. Muvahhidlerin halefle-rinden olan bu devlet, kendisini Endülüs cihadı açısından da onların varisi olarak görmüştür. Endülüs’te Hıristiyan güçlere karşı devam eden mücadele-de de Merînîler ve Benî Ahmer genellikle işbirliği içinde olmuşlardır. Muvah-hidlerin ardılı olan bu iki devlet, din, dil, kültür, soy olarak da ortak özellikle-re sahiptiler. Öncelikle savunma amaçlı askerî zeminde başlayan ilişkiler, bu-nunla sınırlı kalmamış, farklı alanlarda etkileşimlerle devam etmiştir. Bu ça-lışmada Benî Ahmer ve Merînîler devleti arasındaki çeşitli ilişkiler ve etkile-şimler ele alınacaktır.

The Muslims maintained their political existence in Andalusia from the early 8th century until 897/1492. After the fall of the Andalusian Umayyad State in 422/1031, the first state of the Muslims in the Iberian Peninsula, many city states were established. In the late 5th/11th century these small city-states called Muluk al-Tawaif (Party-Kings) were faced with the danger of fall in the face of Christian forces. They turned for assistance to the Murabites in Magh-reb who were of Berber origin. Thanks to the assitance supplied by the Magh-reb, the rule of the Murabites began in Andalusia in 483/1090, followed by the Almohads’ rule after 541/1147. Following the fall of the state of Almohads in the early 7th/13th, another period of Muluk al-Tawaif (Party-Kings) arose and within a short time, the states collapsed except for Bani Ahmar (Nasrids or Granada Sultanate). This state managed to survive for nearly two and half centuries. During this period, it had contacts with other states in different ways. One of the states which the Granada Sultanate was most often in con-tact with was the Marinides State in the Maghreb, south of the Strait of Gib-raltar. This state, which was one of the successors of the Almohads, saw itself as heir to them in terms of the Andalusian jihad. In the ongoing struggle aga-inst the Christian forces in Andalusia, the Marinids and Bani Ahmar were generally in cooperation. These two states, which were the successors of the Almohads, also had common features in terms of religion, language, culture and lineage. The relations that started primarily on military grounds for de-fense purposes were not limited to this, but continued to be maintained with interactions in different fields. In the present study, various relations and inte-ractions between Bani Ahmar and Marinides state will be dealth with.