Sosyologça, sa.5, ss.203-213, 2013 (Hakemli Dergi)
Küreselleşme süreci, farklı tip denetim mekanizmalarının hayata geçirilmesine ve neoliberal ideoloji çerçevesinde yeni toplumsal kuralların küresel düzeyde yaygınlaştırılmasına hizmet ederken, bu sürece karşı gelişen toplumsal hareketler de dönemin söylem ve özelliklerinden etkilenmektedir. Dolayısıyla 1990’lardan itibaren dikkat çekip günümüzde Wall Street’i İşgal Et gibi eylemlerle devam eden yeni toplumsal hareketler de dönemin özelliklerini yansıtır
biçimde, çeşitlilik, farklılık ve yerellikleri vurgulayan, parçalı, spesifik konulara odaklanmış, süreksiz ve esnek hale gelmiştir. Bu özelliklerin hareketlere yüklediği avantajların yanı sıra çıkış
yolu bulma konusundaki tartışmalardan uzaklaştırdığı da iddia edilebilir. Bu yazının amacı, modern toplumsal hareket dalgalarını tarihsel perspektiften kısaca değerlendirerek günümüz yeni
toplumsal hareketleriyle kesiştiği, ayrıldığı noktaları irdelemek ve yeni dönemle birlikte ortaya
çıkan küresel muhalefet hareketlerinin sınırlılığına ve risklerine dikkat çekmektir.
The purpose of the paper is to analyse modern social movement waves from a comparative historical perspective and to examine the risks and limitedness of new social movements considering the influence of the current global order. In compliance with the main features of dominant global perception, new social movements from the 1990s till current movements such as Occupy Wall StreetAction became much more global, fragmental, transitory and flexible; they emphasize diversity and locality focusing on specific issues. While these structural features engender the power of opposition and extend the sphere of movement’s influence; they may also cause disengagement from the main debates.