Güvenlik Portalı- ayın sanat eseri- Taksim Cumhuriyet Anıtı


Gülboy G. P.

Diğer, ss.1-2, 2021

  • Yayın Türü: Diğer Yayınlar / Diğer
  • Basım Tarihi: 2021
  • Sayfa Sayıları: ss.1-2
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

aksim’de bulunan Cumhuriyet Anıtı, buraya bir anıt heykel dikilmesi planı ve bu yönde bir bağış kampanyası yürütülmesi sonrası, görevin İtalyan heykeltıraş Pietro Canonica’ya verilmesiyle 1928 yılında tamamlanmıştır. Bronz ve taş kullanılarak hazırlanmış olan anıt, sanatçının İtalya’daki atölyesinde tamamlanmıştır. Ali Hadi Bara ve Sabiha Bengütaş gibi genç sanatçılar da Canonica’ya asistanlık yapmışlardır. Canonica, Türkiye’de Taksim Anıtı dışında heykel çalışmaları da gerçekleştirmiştir. Bu dönemde Türkiye’de yetişmiş heykeltıraş bulunmaması nedeniyle Canonica gibi başka yabancı heykeltıraşlar da Türkiye’de heykel projeleri gerçekleştirmiş ve yanlarında onlara yardım eden genç Türk heykeltıraşları yetiştirmişlerdir.

Bronz figürlerin oluşturduğu heykelde iki cephe bulunur ve bunlardan birinde Milli Mücadele anlatılırken diğerinde de Cumhuriyet’in kuruluşuna dair bir anlatı sunulmaya çalışılır. Atatürk ilk cephede askeri kıyafetleriyle, savaşan askerler ve halkla birlikte Kurtuluş Savaşı sürecinde gösterilirken, Cumhuriyet dönemini simgeleyen cephede sivil kıyafetlerle, ileriye bakan, ileri doğru işaret eden eliyle ülkeyi geleceğe taşıyan bir önder olarak temsil edilmiştir.

Anıtın Cumhuriyet dönemini temsil eden cephesinde Atatürk’ün yanında İsmet İnönü, Fevzi Çakmak, askerler, halk ve o dönem yapılan yardımlara teşekkür mahiyetinde iki Sovyet askeri bulunmaktadır. Bu cephe, sayılan figürlerin yanında modern kıyafetli genç erkek ve yüzleri açık kadınlar gibi Türkiye’nin modernleşen yönüne vurgu yapan heykellerden oluşmuştur. Ayrıca anıtın Batı cephesinde yüzü açık ve gülümseyen bir kadın rölyefi yer alırken, Doğu cephesinde ise yüzü peçe ile kapalı ve ağlayan bir kadın rölyefi yer alması yapılan devrimlere bir göndermedir.

Taksim Cumhuriyet Anıtı 9 Ağustos 1928’de geniş halk katılımıyla açılmıştır. O günün gecesi Harf Devrimi’nin açıklanmış olması, Cumhuriyet’in kuruluş döneminin ruhunu anlamak açısından ilginç bir gösterge olarak görülebilir.