Festschrift in Honor of Jale Parla I / Jale Parla Armağanı I, Üçer,Orçun, Editör, Department of Near Eastern Languages and Civilizations / Harvard University, Massachusetts, ss.339-364, 2022
“Görsel şiir” terimi, temel olarak şiiri bilinçli şekilde seçilmiş bir mizanpaj dahilinde algılanabilir bir nesne biçiminde ortaya koymayı hedefleyen bir türü ifade ediyor. Bu türün 1950’lerden itibaren yayımlanmış çok sayıda manifestosunda ifade edilen fikrî zemin Antik Çağ’daki örneklerinden oldukça farklı yaklaşımları yansıtıyor; ancak yine de bu deneysel türün kökleri Helenistik Çağ’ın öncü şairlerinden biri olan Rhodoslu Simias’a (MÖ yak. 300) kadar dayanıyor. “Görsel şiir” ana başlığı altında değerlendirilebilecek şiirlerin kadim Yunancadaki örnekleri sadece altı manzumeden, tamamı Anthologia Palatina ve büyük ölçüde Theokritos’a atfedilen boukolik el yazmaları sayesinde aktarılmış metinlerden oluşuyor. Bu araştırma bu altı şiirden sadece Simias’a ait olan üç şiir, “Teber” (Pelekys), “Eros’un Kanatları” (Pteryges Erōtos) ve “Yumurta” (Ōion) şiirlerine yöneliyor. Her ne kadar “görsel şiir” tartışmalarının köklerini oluştursalar da Simias’a ait bu ilk örneklerin ortaya çıkış koşulları, şairlerin niyetleri göz önüne alındığında, tekhnopaigneia adı verilen bu örneklerin modern örneklerinden oldukça farklı bir perspektifle incelenmeleri gerekiyor; zira bu örneklerde, şairin stratejik tercihleri neticesinde ortaya çıkan görüntü ve bu görüntüyle koşut olarak şiirde sunulan tasavvurlar ile şiirin okur tarafından idrak edilmesi arasında mit ve şiir geleneğine dayanan net irtibatlar var. Nitekim Antik Çağ’ın görsel şiirlerinde seyreden okurun sunulan şekli görmesiyle başlayan idrak süreci, mit, şiir geleneği ve okurun edebiyat zevkiyle iç içe bir çağrışım ufkunu aralıyor. Bu çağrışım ufkunun belirdiği zemin okurun çağına özgü görme vasatının öngörülmesi ve bu görme eyleminin şair tarafından stratejik bir şekilde yönlendirilmesiyle oluşuyor. Bu çalışmada bu strateji vasıtasıyla şairin okurun muhayyilesine nasıl hitap ettiği, okurun muhayyilesinde canlandırmak istediklerine yönelik niyetleri ve bu yönüyle bu şiirlerin modern örneklerinden nasıl ayrıştığının bir tahlili takdim edilecek.
The term “visual poetry” basically refers to a genre that aims to present poetry in the form
of a perceptible object within a deliberately chosen layout. The intellectual ground expressed in the
many manifestos of this genre published since 1950s reflects approaches that are quite different
from the examples in Antiquity. However, the roots of this experimental genre go back to Simias of
Rhodes (c. 300 BCE), one of the leading poets of the Hellenistic epoch. Examples in ancient Greek,
which can be evaluated under the main title of “visual poetry”, consist of only six poems, all of which are texts conveyed through the Anthologia Palatina and the bucolic manuscripts largely attributed
to Theocritus. This article focuses on only three of these six poems belonging to Simias, the poems
“Axe” (Pelekys), “Wings of Eros” (Pteryges Erōtos) and “Egg” (Ōion). Although they form the roots of
the “visual poetry” discussions, these examples called technopaigneia need to be examined from a
quite different perspective from the modern examples, considering the emergence conditions of
these first examples of Simias and the intentions of the poets. Because in these examples, there are
clear connections based on myth and poetry tradition between the image that emerges as a result of
the poet’s strategic choices and the imaginations presented in the poem in parallel with this image,
and the reader’s comprehension of the poem. The process of comprehension, which begins with the
reader seeing the presented form in the visual poems of Antiquity, opens a horizon of connotation
intertwined with myth, poetry tradition and the reader’s literary taste. The ground on which this
connotation horizon emerges is formed by the prediction of the visual medium specific to the age of
the reader and the strategic direction of this act of seeing by the poet. In this study, an analysis of
how the poet appeals to the imagination of the reader, his intentions towards what the reader wants
to portray in his imagination, and how these poems differ from modern examples in this respect, will
be presented through this strategy.