Is Biopsy Necessary for Thyroid Nodules Over 4 cm?


Gider İ., Vardar S., Şengün B., Karatas I., İşcan A. Y., Önder S., ...More

23. Ulusal Cerrahi Kongresi, Antalya, Turkey, 24 April 2024, pp.1-2

  • Publication Type: Conference Paper / Summary Text
  • City: Antalya
  • Country: Turkey
  • Page Numbers: pp.1-2
  • Istanbul University Affiliated: Yes

Abstract

Is preoperative biopsy necessary for thyroid nodules of 4 cm and above?


Aim

Biopsy is a frequently preferred method in the preoperative evaluation of patients scheduled for surgery due to nodular thyroid disease. As the nodule size increases, the false negative rate of the biopsy also increases. This study aims to investigate the effect of nodule size and biopsy on postoperative results in differentiated thyroid cancer patients who underwent total thyroidectomy.


Method

In the study, 1078 patients who underwent total thyroidectomy between January 1, 2015 and December 31, 2023 were retrospectively examined. 516 patients without a diagnosis of malignancy in the postoperative histopathological examination were excluded from the study. Patients were divided into two groups according to nodule size: those below 4 cm (Group 1) and those 4 cm and above (Group 2). Demographic data such as age and gender, nodule size, whether or not a biopsy was performed, dynamic risk classification according to American Thyroid Association guidelines, and treatment response parameters were compared between the two groups. Categorical data were examined with chi-square and Fischer analysis, and continuous data were examined with t-test or Mann-Whitney-U test.


Results


562 patients, 431 (76.9%) women and 131 (23.1%) men, diagnosed with DTC in the postoperative histopathological examination, were included in the study. The average age was found to be 47.5 (9-85) years. The nodule size was less than 4 cm in 470 (83.6%) of the patients and 4 cm or more in 92 (16.4%). When the two groups were evaluated according to dynamic risk classification, the rate of patients in the low-risk group was significantly higher in Group 1 (83.2% vs. 65.2%; p<0.01), while the rate of patients in the high-risk group was higher in Group 2 (7.4% vs. 18.5%). ;p<0.01). When the response to treatment was compared, no significant distribution difference was seen between the two groups. In patients with nodules of four cm or more, when patients in the low-risk group were evaluated within themselves, it was seen that the rate of patients who did not undergo biopsy was higher (90.4% vs. 57.5%; p<0.01). Similarly, in patients with nodules below 4 cm, the rate of patients not undergoing biopsy was higher in the low-risk group (97.8% vs. 81.6%; p<0.01). When the response to treatment was evaluated in both groups, no significant difference was seen between the groups according to whether or not a biopsy was performed.


Conclusion


In patients who underwent total thyroidectomy and were diagnosed with differentiated thyroid cancer, nodule size and other characteristics affect the biopsy rates in the preoperative period, and it is generally observed that preoperative biopsy is less preferred in patients in the low-risk group. However, preoperative biopsy is not necessary in patients with indications for surgery due to nodule size, and performing a biopsy does not change the response to treatment.

Dört cm ve üzeri tiroid nodüllerinde ameliyat öncesibiyopsi şart mıdır?

 

Amaç

Nodüler tiroid hastalığı nedeniyle ameliyatı planlanan hastaların ameliyat öncesi değerlendirilmesinde biyopsi sıklıkla tercih edilen bir yöntemdir. Nodül boyutu arttıkça biyopsinin yanlış negatiflik oranı da artmaktadır. Bu çalışmadatotal tiroidektomi yapılan diferansiye tiroid kanseri hastalarında nodül boyutu ve biyopsinin ameliyat sonrası sonuçlara etkisini araştırmak amaçlanmaktadır. 

 

Metot

Çalışmada 1 Ocak 2015 – 31 Aralık 2023 tarihleri arasındatotal tiroidektomi yapılan 1078 hasta retrospektif olarak incelendi. Ameliyat sonrası histopatolojik incelemede malignite tanısı olmayan 516 çalışma dışı bırakıldı. Hastalar nodül boyutuna göre 4 cmin altında olanlar (Grup 1) ile 4 cm ve üzerinde olanlar (Grup 2) olmak üzere iki gruba ayrıldı. Yaş ve cinsiyet gibi demografik veriler, nodül boyutu, biyopsi yapılıp yapılmaması, Amerikan Tiroid Birliği kılavuzlarına göre dinamik risk sınıflandırması ve tedaviye yanıt parametreleri iki grup arasında karşılaştırıldı. Kategorik veriler ki-kare ve fischer analizi ile, sürekli veriler t-test veya mann-whitney-u testi ile incelendi. 

 

Bulgular

 

Ameliyat sonrası histopatolojik incelemede DTK tanısı olan 431’i (%76.9) kadın, 131’ (%23.1) erkek 562 hasta çalışmaya dahil edildi. Ortalama yaş 47.5 (9-85) olarak saptandı. Nodül boyutu hastaların 470’inde (%83.6) 4 cmin altında, 92’sinde(%16.4) 4 cm ve üzerindeydi. İki grup dinamik risk sınıflandırmasına göre değerlendirildiğinde düşük risk grubundaki hastaların oranı Grup 1’ de anlamlı olarak fazlayken (%83.2 vs. %65.2; p<0.01) yüksek risk grubunda olan hastaların oranı Grup 2’de daha fazlaydı (%7.4 vs. %18.5; p<0.01). Tedaviye yanıt karşılaştırıldığında iki grup arasında anlamlı bir dağılım farkı görülmedi. Dört cm ve üzeri nodülü olan hastalarda, düşük risk grubundaki hastalar kendi içinde değerlendirildiğinde, biyopsi yapılmayan hastaların oranının daha yüksek olduğu görüldü (%90.4 vs. %57.5; p<0.01). Dört cm altı nodülü olan hastalarda da, düşük risk grubundakilerde benzer şekilde biyopsi yapılmayan hasta oranı daha fazlaydı (%97.8 vs. 81.6%; p<0.01). Her iki gruptatedaviye yanıt değerlendirildiğinde gruplar arasında biyopsi yapılıp yapılamamasına göre anlamlı fark görülmedi.

 

Sonuç

 

Total tiroidektomi yapılan ve diferansiye tiroid kanseri tanısı alan hastalarda ameliyat öncesi dönemde nodül boyutu ve diğer özellikleri biyopsi yapılma oranlarını etkilemekte ve genelde düşük risk grubundaki hastalarda ameliyat öncesi biyopsinin daha az tercih edildiği görülmektedir. Ancak nodül boyutu nedeniyle ameliyat endikasyonu olan hastalardaameliyat öncesi biyopsi şart olmayıp, biyopsi yapılması tedaviye yanıtı değiştirmemektedir.