Bir Anti-Kahraman Olarak Holden Caulfield: J.D. Sallinger'ın "The Catcher in the Rye" Romanının İki Farklı Çevirisinin Kültür Aktarımı Açısından İncelenmesi


Creative Commons License

İkiz F.

3.rd International Translation Conference: Challenges in Literary Translation, İstanbul, Türkiye, 18 - 19 Nisan 2016, ss.124-136

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.124-136
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

BİR ANTİ-KAHRAMAN OLARAK HOLDEN CAULFIELD: J. D. SALLINGER’IN “THE CATCHER IN THE RYE” ROMANININ İKİ FARKLI ÇEVİRİSİNİN KÜLTÜR AKTARIMI AÇISINDAN İNCELENMESİ

 

 

Ne inşa ediyorsun?

Ben bir geçit yolu kazacağım.

Bir ilerleme olmalı.

Çok yükseklerde benim yerim.

Babil’in kuyusunu kazıyoruz.

                                                                                              (Franz Kafka- Kalıt)

 

Babil Kulesi’ni yeniden mi inşa ediyoruz yoksa gerçekten kuyusunu mu kazıyoruz?  Kültür çevrilebilir mi? Peki kültürel öğeler çeviri yoluyla bir kültürden başka bir kültüre nasıl aktarılabilir? Çeviribilimin ayrı bir disiplin olarak kendini kabul ettirmesinden sonra meydana gelen paradigma değişimleri neticesinde günümüzde yazın çevirisi açısından bu tür sorularla sıkça karşılaşmaktayız. Berrin Aksoy’a göre yazın metinlerini diğer metin türlerinden farklı kılan başlıca özellikleri metnin yazarının kendi tercihi ve birikimi doğrultusunda kullandığı olağan dışı ve alışılmamış sözcük ve anlatımları kullanmasıdır (Aksoy, 2002:53). Bu alışılmadık ve olağan dışı dil kullanımı ve anlatıma bir de o metnin oluşturulduğu kaynak kültüre özgü öğeler eklendiğinde yazınsal metinlerin çevirisinde bir takım zorluklarla karşılaşılması muhtemeldir. Çeviribilimin bütünleştirici bir bilim olarak tanımlanması, çeviribilimin betimleyici niteliği, tüm çeviri türlerini içeren bütünleştirici bir yöntemden oluştuğundan, çevirinin disiplinlerarası niteliğinin saptanarak bilinmesi için kültürleri oluşturan tüm unsurları irdelemesi ve dolayısıyla düzyazı ya da roman ve öykü de, hem kültürel, hem sosyal içerik taşıyan eserler olarak çeviri tanımlamalarında önem ve ağırlık kazanmaya başlaması (Aksoy, 2002) gibi hususlar çeviribilim alanında yapılan çalışmalarda sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmada, J. D. Sallinger’in “The Catcher in the Rye” adlı eserinin dilimize farklı dönemlerde farklı iki çevirmen tarafından yapılan çevirileri, çeviribilim alanında sıkça vurgulanan kültür aktarımı ve bu aktarım sürecinde yazınsal metinler çevirisinde yerlileştirme ve yabancılaştırma kavramları üzerinden çevirmen yaklaşımları üzerinde durularak bir çeviri değerlendirmesi sunulacaktır. Yazınsal metinler çevirisinde karşılaşılan sorunlar (Aksoy, 2002), yazın eserlerinde çevirmene zorluk çıkaran kültürel unsurlar (Newmark, 1982) ışığında söz konusu özgün metnin dilimize 1981 yılında Adnan Benk tarafından “Gönülçelen” ve 1997 yılında Coşkun Yerli tarafından “ Çavdar Tarlasında Çocuklar” olarak yapılan çevirileri incelenecektir. Bu çalışmanın sonucunda, çeviride kültür bağımlı öğelerin, özellikle birbirine uzak iki farklı kültür arasında, aktarımı noktasında çevirmen ve çeviri kararlarının hayati önem taşıdığı, aksi takdirde oluşturulan erek metnin erek okur üzerinde özgün metnin okuru üzerindeki kadar etki bırakamayacağı gösterilmeye çalışılacaktır.

Anahtar Sözcükler: The Catcher in the Rye, yazınsal metinler, gençlik edebiyatı, çeviri ve kültür aktarımı, yazın çevirisi, yerlileştirme, yabancılaştırma, çeviri değerlendirmesi.