Biyolojik tedavi alan kronik romatizmal hastalık tanılı çocuklarda KKK rapel uygulaması: Tek merkez deneyimi


Çakmak F., Akgün Ö., Demirkan F. G., Tanatar A., Kavrul Kayaalp G., Keskindemirci G., ...Daha Fazla

43. Pediatri Günleri, İstanbul, Türkiye, 30 Mayıs - 02 Haziran 2021, ss.158

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.158
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

GİRİŞ:

Juvenil İdiyopatik Artrit (JİA), çocukluk çağında en sık görülen, etyopatogenezinde immünolojik mekanizmaların rol oynadığı

düşünülen heterojen, idiyopatik, kronik inflamatuvar hastalıktır. Aşılama bulaşıcı hastalıkların önlenmesinde en etkin yoldur.

Amaç:

Bu çalışma ile biyolojik ajanlar ile tedavi edilen hastalardan kızamık, kızamıkçık, kabakulak (KKK) aşısı uygulananlar retrospektif

olarak incelenerek aşı yan etkilerini ve hastalık alevlenmesini değerlendirmek amaçlanmıştır.

Yöntem:

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Romatoloji Bilim Dalı’nda JİA veya diğer romatizmal hastalık tanısı ile izlenen ve biyolojik

tedavi alan hastaların dosyaları geriye dönük olarak incelendi ve eletronik kayıtlardan aşı verilerine bakıldı. Hastaların dosyalarından

demografik veriler, hastalık alt tipleri, KKK rapel sırasındaki hastalık aktivitesi, aşılama sonrası advers reaksiyonlar ile ilgili veriler toplandı.

Bulgular:

Biyolojik tedavi alan 72 hastanın elektronik verilerine ulaşıldı, bunlardan 14’ü KKK rapel ile aşılanmıştı. Ortalama tanı yaşı 43,7 (9-73)

ay ve aşılanma yaşı 76,2 (70-84) aydı. Ortalama takip süresi 54 aydı (23-84) ve aşılamadan önce biyolojik tedaviye başlama süresi 14

aydı (4-45). Bu hastaların yedisi oligoartiküler JIA, üçü sistemik JİA, ikisi entezit ilişkili artrit, biri psöriatik artrit ve biri kolşisine dirençli

ailesel akdeniz ateşi tanısı ile takip ediliyordu. Sekiz hasta biyolojik tedavi alırken, altı hasta ise hem metotreksat hem biyolojik

tedavi alırken aşılanmıştı. Aşılama sırasında 4 (%30) hastada düşük, 3 hastada orta (%23) hastalık aktivitesi vardı, yedi (%50) hasta

ise ilaç tedavisisi altında remisyon mevcuttu. KKK rapel yapılan 14 hastadan sadece birinde aşılama sonrası makülopapüler döküntü

gelişmişti (metotreksat ve tocilizumab tedavisi ile takipli sistemik JİA). Hastaların hiçbirinde hastalık alevlenmesi gözlenmedi.

Sonuç:

Literatürde, biyolojik tedavi verilen hastalara canlı atenüe aşı uygulamalarına ilişkin veriler sınırlıdır. Kohortumuzda KKK rapelin

güvenli olduğu görülmekle beraber, bu sonuca ulaşabilmek için, çok merkezli ve daha büyük kohortlar gerekmektedir.