in: Cumhuriyetin 100. Yılında Türkiye Ekonomisi, Prof. Dr. Ahmet İncekara,Prof. Dr. Salim Ateş Oktar, Editor, İÜ Press, İstanbul, pp.1-400, 2023
Bu çalışmada,
Türk ekonomisi içinde çok önemli bir yere sahip olan imalat sanayiinin 2000’li
yıllardaki genel görünümü başlıca makroekonomik göstergeler, teknoloji
yoğunluğu ve işletme büyüklüğü açısından, hem bir bütün olarak hem de alt
sektörler çerçevesinde analiz edilmektedir. Ayrıca, Türk İmalat sanayii, çalışan
başına brüt katma değer (görünen emek verimliliği), personel maliyetlerinin ve
faktör maliyetinde katma değerin üretimdeki payı göstergeleri çerçevesinde,
seçilmiş iki ülkeyle – Almanya ve Polonya karşılaştırılmaktadır. TÜİK,
Eurostat, OECD veri tabanlarından elde edilen veriler çerçevesinde yapılan
analizlerin sonuçlarına göre, imalat sanayii üretim değerinin, Türkiye’nin tarım
dışı toplam üretim değeri içindeki payı, 2003 yılında %51.1’den, 2021 yılında
%49.6’ya gerilerken; katma değerinin payı, aynı dönemde, %39.1’den %41.3’e
yükselmiştir. Diğer taraftan, Türk imalat sanayii içindeki girişimlerin
%99.5’ini oluşturan küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin (KOBİ), söz konusu
üretim ve katma değer içindeki payına ait 2003-2021 ortalaması, sırasıyla %46.2
ve %42.9’dur. Üretim ve katma değer açısından imalat sanayiine katkısı en
yüksek olan alt sektörler, gıda, ana metal, tekstil ve motorlu kara taşıtları
sektörleridir ve bu sıralama 2003-2021 döneminde pek fazla değişmemiştir. Diğer
taraftan, 2008-2020 dönemi ortalamasına göre, ihracat değerleri açısından
imalat sanayii içinde en yüksek paya sahip olan alt sektörler, motorlu kara
taşıtları, ana metal, gıda, elektrikli teçhizat, giyim eşyaları ve tekstil
sektörleridir. Gerek imalat sanayiinin bütünü gerekse küçük ve orta
büyüklükteki işletmeler açısından, en çok ihracat yapan sektörlerin aynı
zamanda en çok ithalatı yapmaları, Türk imalat sanayiinin ithalata
bağımlılığının açık bir göstergesidir. Türk
imalat sanayiinde, 2021 yılında, girişimlerin sadece %0.7’si, çalışanların
%2.6’sı, üretimin %3.1'i, katma değerin %5.2’si ve personel maliyetinin %5.4’ü
yüksek teknoloji grubundaki sektörlere aittir. 2000’li yıllarda, imalat
sanayiinde yüksek teknoloji düzeyine geçiş ve yapısal dönüşüm yönünde bir
eğilim gözlenmemektedir.