BIJOB BEYTULHIKME INTERNATIONAL JOURNAL OF PHILOSOPHY, cilt.13, sa.2, ss.1-21, 2023 (SCI-Expanded)
Klasik Yunan düşüncesinde felsefi birer mefhum biçiminde yerleşik hale
gelmeden önce ananevi değerlere işaret eden kimi kelimeler zamanla
cesamet kazanmış, çok boyutlu bir görünüme kavuşmuştur. Nitekim Yunan
düşüncesinde pek çok mefhum bir “rekabet” (agōn) ortamı içinde rakibi
olan farklı mefhum namzetleriyle giriştiği başa baş bir mücadelenin
sonucunda nihai makamlarına oturmuştur. Bu süreçte yoldaşı olan
mefhumlarla zamanı geldiğinde yolunu ayırarak Yunan insanının sahip
olması gereken temel “meziyetler” (aretai) olarak Klasik Yunan
düşüncesindeki hâkim konumlarına yerleşmişlerdir. Bu sürecin bir
neticesi olarak, sōphrosynē’nin tam olarak hangi meziyeti, hangi
duyulara hitap eden hazların denetlenmesini, bilgeliğin filizlenme
zemini olarak hangi türden bir ahengi ifade ettiği Klasik Yunan
düşüncesinin temel sorunlarından biri olarak Antik Çağ’da dahi tartışma
konusu edilmiştir. Bu nedenle sōphrosynē’nin farklı bağlamlarda ifade
ettiği meziyetin yerinde bir şekilde karşılanması hususu bir tercüme
probleminden öte düşünce ve yaşama kültürü tarihine ilişkin bir
muğlaklık sorunu oluşturuyor. Bu makalede, sōphrosynē’yi tarihi süreç
içinde takip ederek genelde onun gibi atıf alanı geniş mefhumların tek
bir bağlamdan anlaşılamayacağını, bu tip mefhumları anlamak üzere
bağlamlar üstü bütüncül bir bakışa ihtiyacımız olduğunu, ancak bu
takibatı özelde de Platon’un Kharmidēs diyaloğuna uygulayarak bir
kelimeye felsefi bir kimlik kazandırma yolundaki mefhumlaştırma
stratejilerininin bir iskeletini idrak etmemizi mümkün kılacağını ortaya
koymaya çalışacağım.
In Classical Greek thought, some words pointing to traditional values before they became current as philosophical concepts, gained in size over time
and attained a multidimensional appearance. Many concepts in Greek thought settled in their final positions as a result of a head-to-head contest with different prospective concepts in an environment of “competition” (agōn). In this process, they separated their way with their fellow concepts when the time came and settled in their dominant position in Classical Greek thought as the basic “virtues” (aretai) that the Greek people should have. As a result of this process, it was discussed even in Antiquity as one of the main problems of Classical Greek thought, exactly which virtue of sōphrosynē, the control of pleasures appealing to the senses, what kind of harmony as the germination ground of wisdom. For this reason, the fact that sōphrosynē's virtue expressed in different contexts is appropriately met creates a problem of ambiguity regarding the history of thought and living culture rather than a translation problem. In this article, it is stated that by following sōphrosynē in the historical process, notions with a wide range of references such as it cannot be understood from a single context, that we need a holistic view over contexts to understand such notions, but that this follow-up is specifically applied to Plato's Charmides to demonstrate that it will enable us to comprehend a skeleton of conceptualization strategies on the way to refine the philosophical identity of it.