Sert Damakta Görülen Nekrotizan Siyalometaplazinin Tedavisi: Bir Olgu Sunumu


Başkan M. B., Koray M.

26. Türk Diş Hekimleri Birliği Uluslararası Diş Hekimliği Kongresi, İstanbul, Türkiye, 8 - 11 Eylül 2022, ss.403-404

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İstanbul
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.403-404
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Nekrotizan siyalometaplazi (NS), 1973 yılında Abrams ve ark tarafından adlandırılan sıklıkla sert damağın minör tükürük bezlerinde görülen, çok nadir, benign ancak maligntümörleri iyi taklit eden, iyi sınırlı, inflamatuar bir reaksiyondur. NS’nin, majör tükürük bezleri, diş eti, dudak, dil, yanak, nazal kavite, trakea larinks ve sinüslerde de görüldüğü rapor edilmiştir. Genellikle ağrısız, 1-3 cm çaplarında değişen ülsere alanlar ile karakterizedir. Etyolojisinde, direk travmaya bağlı iskemi, lokal anestezi uygulanması, alkol sigara tüketimi ve üst solunum yolu enfeksiyonları vardır. Bu olguda etyolojisi saptanmamış sert damak orta hattındaki NS sunulmuştur.

 

Olgu sunumu: Sert damak orta hattında 3 haftadır geçmeyen yara şikayetiyle kliniğimize başvuran 27 yaşındaki kadın hastadan alınan anamnezde, bu yara oluşmadan önceki günlerde damağında küçük kabarcıklar çıktığı, sonrasında kabarcıkların patlayıp birleşerek bu hale geldiği, geçen üç haftada yara çapının bir miktar küçüldüğü ancak iyileşmediği öğrenilmiştir. Hasta, sigara ve alkol kullanmadığı ve yara yerinin ağrısız olduğunu ancak yemek yerken zorluk yaşadığını ifade etmiştir. 

Radyolojik muayenesinde maksillada herhangi bir patolojik duruma rastlanmayan hastaya yapılan klinik muayenede; sert damağın orta hattında, 1- 2 cm çapında, ülsere, krater benzeri ve düzensiz kırmızı bir alan ile çevrili lezyon tespit edilmiştir. Hastanın lezyonununküçüldüğünü belirtmesinden ve klinik görünümü ile lokalizasyonunun NS ile uyumlu olmasından dolayı malignite düşünülmemiş ve klinik olarak NS tanısı konmuştur. Epitelizan olan dexpantenol topikal olarak reçete edilerek hasta düzenli sıkı takibe alınmıştır. 1. hafta sonunda lezyonun küçüldüğü gözlenmiş ve hastanın yemek yerken herhangi bir ağrısının kalmadığı anlaşılmıştır. 2. hafta sonunda lezyonun kızarıklığının azaldığı normal mukoza rengine yakın pembelikte olduğu ve ortasındaki ülsere alanın küçüldüğü saptanmıştır. 4. hafta sonunda ise lezyonun tamamen iyileştiği gözlenmiştir. 

 

Sonuç: NS klinik ve histopatolojik olarak skuamoz hücreli karsinomu ve adenokarsinomu taklit ettiğinden benign olmasına rağmen oral bölgenin teşhisi önemli nadir görülen lezyonlarındandır.  Hasta için en büyük tehlike lezyonunun yanlış teşhisi nedeniyle yapılan yanlış majör cerrahi gibi görünmektedir. Biz vakamızda klinik ve radyolojik muayene ve aldığımız detaylı anamnez ile cerrahi yaklaşım yerine konservatif yaklaşım ve topikal tedaviyi tercih ederek NS’nin tam olarak iyileşmesini sağladık.


Anahtar kelimeler: Nekrotizan siyalometaplazi, epitelizan, ülser, sert damak

Objective: Necrotizing sialometaplasia (NS), named by Abrams et al. in 1973, is a very rare, benign but well-defined inflammatory reaction that mimics malignant tumors and is frequently seen in the minor salivary glands of the hard palate. NS has also been reported to occur in the major salivary glands, gingiva, lips, tongue, cheek, nasal cavity, trachea, larynx, and sinuses. It is characterized by ulcerated areas ranging in diameter from 1-3 cm, which are usually painless. Its etiology includes ischemia due to direct trauma, application of local anesthesia, alcohol and cigarette consumption, and upper respiratory tract infections. In this case, NS in the midline of the hard palate with no etiology was presented.

 

Case report: In the anamnesis taken from a 27-year-old female patient who applied to our clinic with the complaint of a wound in the midline of the hard palate that did not subside for 3 weeks, it was learned that small bubbles appeared on her palate in the days before this wound occurred, then the bubbles burst and merged to form this state, and the diameter of the wound decreased a little in the last three weeks, but did not heal. The patient stated that she did not smoke or drink alcohol, and that the wound was painless, but she had difficulty eating.

In the clinical examination performed on the patient who did not find any pathological condition in the maxilla in the radiological examination; In the midline of the hard palate, a lesion of 1-2 cm in diameter, ulcerated, crater-like and surrounded by an irregular red area was detected. Since the patient stated that the lesion was shrinking and its clinical appearance and localization were compatible with NS, malignancy was not considered and a clinical diagnosis of NS was made. The epithelial dexpanthenol was prescribed topically and the patient was followed up regularly. At the end of the first week, it was observed that the lesion got smaller and it was understood that the patient did not have any pain while eating. At the end of the 2nd week, it was determined that the redness of the lesion decreased, it was pink close to the normal mucosal color, and the ulcerated area in the middle of the lesion became smaller. At the end of the 4th week, it was observed that the lesion had completely healed.

 

Conclusion: Although NS is benign because it clinically and histopathologically mimics squamous cell carcinoma and adenocarcinoma, it is one of the rare lesions of the oral region that is important to diagnose. The greatest danger to the patient appears to be incorrect major surgery due to misdiagnosis of the lesion. In our case, with the clinical and radiological examination and detailed anamnesis, we preferred the conservative approach and topical treatment instead of the surgical approach, and we ensured the complete recovery of NS.

 

Keywords: Necrotizing sialometaplasia, epithelializing, ulcer, hard palate