MÜZİK ÖĞRETMENİ ADAYLARINDA DÜZGÜN, DOĞRU, VE ETKİLİ KONUŞMA YÖNÜNDEN BİREYSEL SES EĞİTİMİ DERSİNİN ÖNEMİ


BİROL BAHAR G.

Cumhuriyetimizin 80. Yılında Müzik Sempozyumu, Malatya, Türkiye, 29 - 31 Ekim 2003, ss.5

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Malatya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.5
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Hayır

Özet

İnsan yaşadığı süre boyunca çeşitli seslerle sürekli iletişim içindedir. Bir kaynaktan hazırlanmış bir takım verilerin (düşün-bilgi-davranış-tutum-yaratı) belirli zaman ve mekanda, simgesel ve yöntemli olarak aktarılmasına iletişim diyoruz (Cemalciler,1994,10).

Her sanat dalının bir ileti biçimi, bir ileti ortamı ve zamanı vardır. İnsan bu zaman ve ortamı kendisi seçebilmekte, biçimleyebilmektedir.

Müzik herşeyden önce bir dildir. Hem görsel, hem işitsel bir iletişim sanatı olan müzik; görüntü sanatlarıyla karşılıklı etkileşimleri açısından sıkı bir işbirliği içersindedir. Görsel uyarılar ile desteklendiği sürece izleyicide daha etkin uyarı ve dürtüler yaratabilir.

Tüm yaşantısı boyunca sürekli bir arayış içinde bulunan insan; duyuş, düşünüş ve yaratılarını diğer kişilere iletme gereksinimi duymuştur. Sesler, renkler, çizgiler, sözler, biçimler ve araçlarla iç oluşum dışarıya aktarılmıştır.

Kültürün gerçek öğesi olan dil, insanları birbirine yaklaştıran ve iletişimi sağlayan en güçlü araçtır. İletişimde dilin ne kadar gerekli olduğu artık herkes tarafından kabul görmektedir. Dil, bir ulusun ulusal kimliğinin belgesi, yaşayış biçiminin aynasıdır. Her birey, dilinin örgün eğitim kurumlarında geliştirilmesini, zenginleştirilmesini, standartlaştırılmasını ve toplumun bütün kesimlerine en iyi ve doğru şekilde ulaştırılarak bütünleşmeye katkıda bulunmasını ister (Karakuş, 2001:516). Bir topumu gelişigüzel insan yığını olmaktan çıkaran, ulus haline getiren önemli öğelerden olan dil, sevgi, saygı ve güven ortamının gelişimini de sağlar. 700 yıl önce Yunus Emre;

Söz ola kese savaşı,

Söz ola kestire başı,

Söz ola ağulu aşı,

Balıla yağ ede bir söz.

diyerek dilin önemini ortaya koymuştur.

Sözel iletişim kanalları sesler, kelimeler ve cümle kalıplarıdır. Sözel olmayan iletişim kanalları ise vücut hareketleri, sesin tonu ve tınısıdır. İnsan dilin güzelliğini yalnızca duyarak yetinmemiş, konuşulan dili duymak istemiştir. İnsan sesinin önemini fark etmiş, dilini kullanarak ezgiler türetmiş, şarkılar söylemiştir.