Mütenebbîler Meselesi Bağlamında Câhiliye Araplarının Nübbet Telakkîleri


Creative Commons License

Sarıkaya H.

İHYA Uluslararası İslam Araştırmaları Dergisi, cilt.4, sa.2, ss.173-214, 2018 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 4 Sayı: 2
  • Basım Tarihi: 2018
  • Dergi Adı: İHYA Uluslararası İslam Araştırmaları Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.173-214
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Öz

Arap toplulukları İslamiyet'in doğuşundan önce Arap yarımadası ve çevresindeki bölgelerde yaşamaktaydılar. Bu topluluklar siyasî bir birlik halinde yaşamaktan ziyade dağınık kabilelere ve boylara ayrılmışlardı. Câhiliye devrinde Arap toplulukları Mecûsîlik, Sâbiîlik, Hıristiyanlık ve Yahudilik gibi çeşitli inançlara sahiptiler. Fakat Arap kabilelerinin zihin dünyalarını daha çok putperestlik şekillendirmekteydi. Diğer dinlerin öğretilerini de zaman zaman kendi inançlarının içerisine dahil etmekteydiler. Böylece tutarsız ve dünyevî dinî algıları zaman içerisinde kendine has bir şekil aldı. Bu algı ulûhiyet, ahiret, ibadet ve nübüvvet telakkîlerini derinden etkiledi.

Hz. Peygamber'in hayatının sonlarına doğru İslamiyet Arap yarımadasının tamamıma yayılmış olmakla birlikte, bu dini sonradan benimsemiş olan bazı insanlar eski inançlarını tam anlamıyla terk etmemişlerdi. Nitekim Hz. Peygamber'in vefatının hemen öncesinde ortaya çıkan ve Hz. Ebûbekir devrinde de devam eden ridde isyanlarına çok sayıda kabilenin destek vermiş olması bunun en açık göstergesidir. Bu isyan hareketinin en tehlikelileri peygamber olduklarını iddia eden mütenebbîlerdi. Mütenebbîler meselesi bir yönüyle siyasî bir hüviyete sahipken diğer yönüyle mezkur kabilelerin dinî inançlarının keyfiyetini gözler önüne sermektedir.

Bu çalışma, mütenebbîler meselesi çerçevesinde isyan hareketlerine destek vermiş olan Arap kabilelerinin nübüvvet kurumuna bakışlarını ortaya koymayı hedeflemektedir. Bu meselenin daha iyi anlaşılabilmesi için Arap coğrafyasının tarihî geçmişi ve dinî inanç merkezlerinin durumu, şâir ve kâhin gibi kabilelerin gözünde ayrı bir değeri olan grupların ahvali, ridde hareketlerinin tarihsel süreci ile mütenebbîlerin ortaya çıkışlarındaki etkenleri de değerlendirilecektir.

Anahtar Kelimeler: Mütenebbîler, Ridde İsyanları, Müseylimetü'l-Kezzâb, Tuleyha b. Huveylid, Secâh bt. Hâris, Esved el-Ansî, Lakît b. Mâlik el-Ezdî, Selmâ bt. Mâlik, Nübüvvet Algısı, Araplar, Şâir, Kâhin, Câhiliye Devri

PROPHETHOOD PERCEPTION AMONG THE JAHILIYYAH ARABS WITHIN THE CONTEXT OF FALSE PROPHETS

Abstract

The Arab tribes had been living in Arabian-peninsula and adjacent regions before the birth of Islam. Those communities had no political cohesion but division among various tribes and clans. They believed in Zoroastrianism, Sabaeanism, Christianity and Judaism etc. during the Jahiliyyah period. However, the idea of idolatry mainly formed their mentality. Also they often integrated certain principles of other religions into their own beliefs. By this way, their religious senses, which seemed to be incoherent and mostly secular, gradually took a idiosyncratic shape. Which had a deep impact on their understanding of Godhead, afterlife, worship and prophethood.

Although Islam had spreaded over the whole Arabian peninsula towards the end of Prophet Muhammad's (pbuh) life, some late-converts hardly gave up their previous faith. In fact, numerous clans' involvement in the Apostasy (al-Riddah rebellion) breaking up just before the death of Prophet Muhammad (phub) and continuing during the caliphate of Abû Bakr proved this claim to be true. The most dangerous leaders of this rebel movement were the false prophets who claimed to be so. The issue of false prophets had both political aspect and revealed the essence of relevant tribes' beliefs.           

This study aims to clarify the understanding of the Arab tribes who joined in al-Riddah within the context of false prophets. To better apprehend this affair, history of Arabian peninsula, state of religious centers, the status of the prominent persons such as poets and oracles in tribal life, historical background of al-Riddah and driving forces behind the emergence of false prophets need to be taken into account.

Keywords: The False Prophets, al-Riddah (Apostasy), Musaylimah the Liar, Tulayhah b. Khuwaylid, Sajah bt. al-Harith, Aswad al-Ansi, Laqit b. Malik al-Azdi, Salma bt. Malik, The Understanding of Prophethood, Arabs, Poet, Oracle, The Time of Ignorance (Jahiliyyah)