‘Tahsil Edilemeyeceği Anlaşılan Kamu Alacağı’ Kavramının Belirlilik İlkesi Bakımından Yargı Kararları Işığında İncelenmesi


Creative Commons License

Tunç Z.

Mali Çözüm, cilt.32, sa.171, ss.199-215, 2022 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 32 Sayı: 171
  • Basım Tarihi: 2022
  • Dergi Adı: Mali Çözüm
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.199-215
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Tahsil edilemeyen ve tahsil edilemeyeceği anlaşılan bir kamu alacağının varlığı, vergilendirme ilişkisinin borçlu tarafında kimin yer alacağının belirlemesi bakımından önem arz eden bir konudur. Nitekim, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 35’inci ve mükerrer 35’inci maddeleri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 10’uncu maddesi, tahsili imkânsız bir alacağın varlığına ilişkin farklı sorumluluk halleri öngörmektedir. Çalışmada, bu sorumluluk hallerinin ortaya çıkışından önceki aşamada yer alan, tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacağının varlığının hangi kriterlerden hareketle tespit edilmesi gerektiği ve bu tespitin belirlilik ilkesi bakımından özellik arz eden yönleri ele alındıktan sonra; Danıştay’ın çeşitli daire ve kurullarına yansıyan uyuşmazlıklar ile bu uyuşmazlıkların çözümünde yer alan görüş farklılıkları incelenmiştir. Bu farklılıkların neden olduğu sorunlara yönelik çözüm önerilerinin sunulması çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır. Çalışma, tümevarım yöntemi kapsamında, doktrin-içtihat-mevzuat üçgeninde, karşılaştırmalı olarak tahsil imkansızlığı kavramını ve bu kavramın vergi hukukundaki uygulama alanının analizini içermektedir. 

The existence of a public receivable that cannot be collected and is Apparently Uncollectible is an important issue in terms of determining who will be on the debtor's side of the taxation relationship. The 35th and repetitive 35th articles of the Collection Procedure of Public Receivables Law No. 6183 and the 10th article of the Tax Procedure Law No. 213 envisage different liability situations regarding the existence of an uncollectible receivable. In the study, the criteria to determine the existence of a public receivable which is in the stage before the emergence of these liability disputes and which is apparently uncollectible, and what are the features of this determination in terms of the principle of certainty are examined. In addition, the cases reflected in the various departments and boards of the Council of State and the differences of opinion in the resolution of these cases were examined. The main purpose of the study is to offer solutions for the problems caused by these differences. The study includes the concept of impossibility of collection comparatively in the doctrine-legal precedent-legislation triangle within the scope of the inductive method and the analysis of the application area of this concept in tax law.