1921 Tarihli Türk-Afgan Antlaşması İle İlgili Yaşanan Sorunlar


Çakmak A.

BELLETEN - TURK TARIH KURUMU, cilt.88, sa.312, ss.605-638, 2024 (AHCI)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 88 Sayı: 312
  • Basım Tarihi: 2024
  • Doi Numarası: 10.37879/belleten.2024.605
  • Dergi Adı: BELLETEN - TURK TARIH KURUMU
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Arts and Humanities Citation Index (AHCI), Scopus, L'Année philologique, American History and Life, Historical Abstracts, Linguistic Bibliography, MLA - Modern Language Association Database, RILM Abstracts of Music Literature, Directory of Open Access Journals, ERIHPlus, TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.605-638
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet


 Bu çalışmanın temel amacı imzalanan bir antlaşma neden geç onaylanır sorusuna cevap bulabilmektir. Hiç kuşkusuz bir antlaşmanın yetkili murahhaslar tarafından imzalanması yürürlüğe girmesi için yeterli değildir. Antlaşmaların meclis, hükûmet veya devlet başkanları tarafından da kabul ve onaylanması gerekir. Tarihte murahhaslar tarafından imzalandığı hâlde yürürlüğe girmeyen, onaylanmayan veya değiştirilen antlaşmalara dair örnekler vardır. Bunlardan sonuncusu için verilebilecek bir örnek de Millî Mücadele Dönemi’nde Ankara Hükûmeti ile Afgan yönetimi arasında Moskova’da imzalanmış olan antlaşmadır. 1921 tarihli Türk-Afgan Antlaşması iki tarafın tam yetkili murahhasları tarafından imzalanmış ve Türkiye Büyük Millet Meclisince onaylanmış olmasına rağmen, diğer imzacı taraf olan Afgan yönetimince uzun süre tasdik edilmemiştir. Süreç içerisinde Kâbil Sefiri olarak tayin olunan Fahreddin Paşa, antlaşmanın onaylanması ve resmî olarak yürürlüğe girmesi için hem Afganistan Emîri Amanullah Han hem de Afgan devlet adamları ile uzun görüşmeler yapmak durumunda kalmıştır. Zaten tercümesinde birtakım farklılıklar barındıran antlaşma, yapılan müzakereler neticesinde ve bir buçuk yıldan fazla sürede onaylanabilmiştir. Ama bundan sonra da konuyla ilgili yaşanan sorunlar bitmemiştir. İşte bu çalışmada antlaşmanın içeriği, anlaşmazlık maddeleri ve sürecin yürütülmesi gibi daha önce pek dikkat çekmeyen meseleler doküman analizi tekniğiyle ve kapsamlı şekilde ele alınmıştır. Çalışmanın ana malzemesini Türk Diplomatik Arşivi oluşturmakla beraber diğer arşivler, hatırat ve telif eserlerden de yararlanılmıştır. 


The main purpose of this study is to find an answer to the question “why a signed treaty is ratified late”. Undoubtedly, the signing of a treaty by authorised signatories is not sufficient for it to enter into force. Treaties must also be accepted and ratified by parliaments, governments or heads of state. In history, there are examples of treaties that did not enter into force, were not ratified or were amended despite being signed by the authorised signatories. An example of the last of these is the treaty signed in Moscow between the Ankara government and the Afghan administration during the National Struggle. Although the 1921 Turkish-Afghan Treaty was signed by the plenipotentiaries of both parties and ratified by the Turkish Grand National Assembly, it was not ratified by the other signatory, the Afghan government, for a long time. Fahreddin Pasha, who was appointed as the Kabul Envoy during the process, had to hold long negotiations with both the Amir of Afghanistan Amanullah Khan and Afghan statesmen in order for the treaty to be ratified and officially entered into force. The treaty, which already had some differences in its translation, could be ratified as a result of the negotiations and in more than one and a half years. However, the problems related to the issue did not end after that. In this study, issues such as the content of the treaty, the articles of disagreement and the execution of the process, which have not attracted much attention before, are discussed comprehensively with the document analysis technique. The main material of the study is from on the Turkish Diplomatic Archive, but other archives, memoirs, and research works have also been utilised.