Klimik Journal, cilt.34, sa.2, ss.129-137, 2021 (ESCI)
Amaç: Kafa tabanı osteomyeliti (KTO) nadir görülen, ancak hayatı tehdit eden ciddi bir infeksiyondur. Bu çalışmada
çoğu komplike KTO hastalarının tanısı, tedavisi ve uzun dönem sonuçlarının infeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji (İHKM) bakış açısıyla irdelenmesi amaçlandı.
Yöntemler: 2012-2019 yılları arasında kliniğimizde yatarak tedavi edilen KTO tanılı hastalar retrospektif olarak değerlendirildi. Hastalara ait epidemiyolojik, klinik, radyolojik ve biyokimyasal veriler tanı ve varsa tedavi sonunda kaydedildi. Sekelli ve sekelsiz iyileşen hastaların klinik ve laboratuvar özellikleri karşılaştırıldı.
Bulgular: Toplam 16 KTO olgusunun yaş ortalaması 66 olup, %75’i erkekti, %87.5’inde diabetes mellitus tanısı vardı.
Hastaların %75’inde kafa çifti tutulumu olup, %56.3’ü vasküler veya dura tutulumuyla komplike olan olgulardı. En
sık üreyen etken P. aeruginosa, ikinci sıklıkta stafilokoklar ve üçüncü sırada Candida spp’ydi. Hastaların %81.2’si
anti-Pseudomonas, %43.7’si ilave glikopeptid, %56’sı antifungal tedavi aldı. Yirmi dört aylık takipte %46.7 oranında
sekel saptandı. Kalıcı sekel için hipertansiyon (p=0.041), şikayet süresi (p=0.003), kafa tabanı kemiklerin iki taraflı tutulumu (p=0.001), vasküler tromboz/inflamasyon veya dura tutulumu (p=0.007), daha önce farklı merkezde cerrahi
müdahale yapılmış olması (p= 0.041) ve tedavi sonu eritrosit sedimantasyon hızı (ESR)’nın yüksekliği (p=0.014) risk
faktörü olarak tanımlandı. Hastane içi mortalite yoktu.
Sonuçlar: KTO yaşlı, diyabetik erkekleri daha fazla etkilemekte ve hastaların yarısında önemli sekellere neden olmaktadır. Anti-Pseudomonas ajanlara yanıtsız olgularda tedaviye ampirik antifungal eklenmesi klinik yanıt sağlayabilmektedir. Tanı ve tedavisi gecikmiş, bilateral, vasküler veya dura tutulumuyla seyreden ve tedavi sonunda ESR’si yüksek
olan KTO olgularında kalıcı sekeller daha çok görülmektedir. Tedavi yanıtı ve süresinin değerlendirilmesinde ESR
kullanılabilir. KTO olgularının takip ve tedavisinin, konusunda deneyimli cerrahların desteğiyle İHKM uzmanları
tarafından yapılması, klinik sonuçlarının olumlu sonuçlanmasına katkı sağlayabilir