"Gâvur: Bir Türk Hikâyesinden Poetik Fragmanlar" (1813) - Yazar: Lord Byron & Tercüme: Volkan Hacıoğlu • "Şiirin Napolyonu" olarak tabir edilen, İngiliz romantik şiirinin efsane ismi Lord Byron'un 'Bir Türk Hikâyesinden Poetik Fragmanlar' alt başlığını taşıyan "Gâvur" adlı uzun dramatik şiiri, Volkan Hacıoğlu çevirisi ile Artshop Yayınları tarafından Ekim 2025 tarihinde Türkçede ilk kez yayımlandı. Byron'un Romantik Oryantalizminin poetika estetiği ile birleştiği şiirin kurgusu, isyancı Arnavutların lideri 'Gâvur' lâkaplı bir gerilla tasavvuru ile muhayyel bir Hasan Paşa karakteri arasında ve Hasan Paşa'nın cariyesi Leylâ ekseninde geçen olayları konu alıyor. Byron'un Shakespeareyen havasını, ömür boyu çırağı olduğu Alexander Pope'un Klâsisizmi ve kendi çağının Romantizmi ile birlikte Türkçede yansıtan tercüme bir eser. Byron şiirinin kendine has bir hendesesi var. Şiirde mânâ bahsedilen hendesenin hissedilmesi ile doğrudan alâkalı. Şairin kâh lirik, kâh filozofik, kâh dramatik, kâh epik ve poetikasının karakteristiği olan dipnotlarda belirginleşen ironik üslûbu şiirsel söyleme dinamizm kazandırıyor. Gâvur ve Hasan'ın dövüşme sahnesini tasvir eden 1826 tarihli kapak resmi Fransız ressam Eugéne Delacroix'ya ait. Gâvur, anlatısının parçalı yapısı ve hikâyenin anlatıldığı farklı bakış açıları nedeniyle bir "Türk Hikâyesi" için alışılmadık bir durumdur. Bazen anlatıcı bir Türk balıkçıdır, bazen Gâvur'un kendisi ki Byron'ın alter egosu olarak nitelendirilebilir. Bazen de nesnel bir üçüncü şahıstır. Byron bu tarz bir şiiri bir daha asla denememiştir. Byron’un “Türk Hikâyeleri” serisi altı uzun şiirden oluşmaktadır. Byron’un Gâvur dışında kalan beş Türk Hikâyesi, sürekli aksiyon ve (Lara'nın sonunda birinci şahıs anlatımıyla bazı ufak tefek oynamalar olsa da) tek bakış açısına sahiptir. Belki de bu nedenle Gâvur, altı şiir arasında en gizemli, en güçlü ve en popüler olanıdır. Kısmen diğerlerinden çok daha fazla soru gündeme getirdiği için en çok tartışılan ve hakkında en çok yazılandır. Gâvur, Byron'ın yaratıcı bilinçaltından ânî patlamalar sonucunda ortaya çıktı, bu yüzden şiirin ne zaman ve nerede bittiğini kendisi de bilmiyordu ve Horatius'un özdeyişini (ve kendi özdeyişini – Horatius’tan İpuçları'nı yalnızca on sekiz ay önce yazmıştı) görmezden gelerek taslağı dokuz yıl bekletmek yerine hemen yayımladı. Sonuç, on iki baskı boyunca sayısız ekleme oldu. Bu çeviriye esas alınan orijinal metin, eserin Mart 1813 tarihli birinci edisyonun ilk versiyonudur. Bu ilk versiyon, yazarın eklemeleriyle genişletilen sonraki edisyonlardan (Byron'ın ifadesiyle, "çıngıraklarını uzattıktan" sonra Aralık 1813'te tamamlanan son edisyondan) daha kısadır. Şiir, Byron’un eklemeleri ile ilk taslaktaki 407 satırdan on ikinci baskıda 1334 satıra çıkmıştır. Bu ilk taslak, şairin bilinçaltı patlamalarının özgün hâlini göstermesi açısından edebiyat tarihine ışık tutan temel bir metindir


Hacioğlu V.

  • Sanat Alanı: Sahne Sanatları
  • Eserin Türü: Dramatik Metin Yazımı
  • Eserin Niteliği: Özgün Eser
  • Eserin Tanımı: "Gâvur: Bir Türk Hikâyesinden Poetik Fragmanlar" (1813) - Yazar: Lord Byron & Tercüme: Volkan Hacıoğlu • "Şiirin Napolyonu" olarak tabir edilen, İngiliz romantik şiirinin efsane ismi Lord Byron'un 'Bir Türk Hikâyesinden Poetik Fragmanlar' alt başlığını taşıyan "Gâvur" adlı uzun dramatik şiiri, Volkan Hacıoğlu çevirisi ile Artshop Yayınları tarafından Ekim 2025 tarihinde Türkçede ilk kez yayımlandı. Byron'un Romantik Oryantalizminin poetika estetiği ile birleştiği şiirin kurgusu, isyancı Arnavutların lideri 'Gâvur' lâkaplı bir gerilla tasavvuru ile muhayyel bir Hasan Paşa karakteri arasında ve Hasan Paşa'nın cariyesi Leylâ ekseninde geçen olayları konu alıyor. Byron'un Shakespeareyen havasını, ömür boyu çırağı olduğu Alexander Pope'un Klâsisizmi ve kendi çağının Romantizmi ile birlikte Türkçede yansıtan tercüme bir eser. Byron şiirinin kendine has bir hendesesi var. Şiirde mânâ bahsedilen hendesenin hissedilmesi ile doğrudan alâkalı. Şairin kâh lirik, kâh filozofik, kâh dramatik, kâh epik ve poetikasının karakteristiği olan dipnotlarda belirginleşen ironik üslûbu şiirsel söyleme dinamizm kazandırıyor. Gâvur ve Hasan'ın dövüşme sahnesini tasvir eden 1826 tarihli kapak resmi Fransız ressam Eugéne Delacroix'ya ait. Gâvur, anlatısının parçalı yapısı ve hikâyenin anlatıldığı farklı bakış açıları nedeniyle bir "Türk Hikâyesi" için alışılmadık bir durumdur. Bazen anlatıcı bir Türk balıkçıdır, bazen Gâvur'un kendisi ki Byron'ın alter egosu olarak nitelendirilebilir. Bazen de nesnel bir üçüncü şahıstır. Byron bu tarz bir şiiri bir daha asla denememiştir. Byron’un “Türk Hikâyeleri” serisi altı uzun şiirden oluşmaktadır. Byron’un Gâvur dışında kalan beş Türk Hikâyesi, sürekli aksiyon ve (Lara'nın sonunda birinci şahıs anlatımıyla bazı ufak tefek oynamalar olsa da) tek bakış açısına sahiptir. Belki de bu nedenle Gâvur, altı şiir arasında en gizemli, en güçlü ve en popüler olanıdır. Kısmen diğerlerinden çok daha fazla soru gündeme getirdiği için en çok tartışılan ve hakkında en çok yazılandır. Gâvur, Byron'ın yaratıcı bilinçaltından ânî patlamalar sonucunda ortaya çıktı, bu yüzden şiirin ne zaman ve nerede bittiğini kendisi de bilmiyordu ve Horatius'un özdeyişini (ve kendi özdeyişini – Horatius’tan İpuçları'nı yalnızca on sekiz ay önce yazmıştı) görmezden gelerek taslağı dokuz yıl bekletmek yerine hemen yayımladı. Sonuç, on iki baskı boyunca sayısız ekleme oldu. Bu çeviriye esas alınan orijinal metin, eserin Mart 1813 tarihli birinci edisyonun ilk versiyonudur. Bu ilk versiyon, yazarın eklemeleriyle genişletilen sonraki edisyonlardan (Byron'ın ifadesiyle, "çıngıraklarını uzattıktan" sonra Aralık 1813'te tamamlanan son edisyondan) daha kısadır. Şiir, Byron’un eklemeleri ile ilk taslaktaki 407 satırdan on ikinci baskıda 1334 satıra çıkmıştır. Bu ilk taslak, şairin bilinçaltı patlamalarının özgün hâlini göstermesi açısından edebiyat tarihine ışık tutan temel bir metindir
  • Araştırma Alanı: Sosyal ve Beşeri Bilimler, Dil ve Edebiyat, Batı Dilleri ve Edebiyatları, İngiliz Dili ve Edebiyatı
  • Basım Tarihi: 01.10.2025