37. Ulusal Nükleer Tıp Kongresi, Antalya, Türkiye, 9 - 13 Nisan 2025, ss.193, (Özet Bildiri)
Amaç: Nonossifiye fibromlar (NOF), radyolojik olarak sık karşılaşılan benign kemik lezyonu olup düzgün sınırlı, soliter fibröz proliferasyonlardır. Genellikle çocukluk çağında ortaya çıkmakta ancak olguların %75’inin asemptomatik olmaları sebebiyle insidental olarak genellikle 2. dekatta saptanmaktadır. Sıklıkla femur veya tibianın metafizinde veya metafizodiyafizer bölgede radyografik görüntülemelerde insidental olarak bulunur; F-18 FDG pozitron emisyon tomografisi/bilgisayarlı tomografi (PET/ BT) çalışmalarında ise kemik metastazını taklit edebilecek şekilde artmış F-18 FDG tutulumu olarak karşımıza çıkabilir. Bu çalışmada, pediatrik yaş grubunda malignite tanısı olan ya da klinik şüphe belirtilerek F-18 FDG PET/BT çekilen hastalarda insidental olarak saptanan NOF’ların vizüel ve kantitatif bulguları incelenerek klinik yaklaşıma etkisi değerlendirilmiştir. Yöntem: Kliniğimizde 2015-2024 yılları arasında pediatrik grupta yapılan (18 yaş ve altı) F-18 FDG PET/BT görüntülemeleri değerlendirildi. Hastalar endikasyonlarına göre gruplandırıldı. Lezyonların lokalizasyonu belirlendi. Lezyonların boyutları, ortalama SUVmaks ve SUVort değerleri hesaplanarak mediasten kan havuzu, sağ lobdan ölçülen karaciğer SUVmaks ve mevcut ise primer tümoral lezyona ait SUVmaks değerleriyle kıyaslandı. Bulgular: Toplam 1500 F-18 florodeoksiglikoz (FDG) pozitron emisyon tomografisi-bilgisayarlı tomografi PET/BT çalışması yapılmış pediatrik hasta grubunun içinden 18 hastaya ait 24 adet lezyon retrospektif olarak değerlendirildi. Hastaların 11’i (%61) erkek, 7’si (%39) kız; ortalama yaş 14 (6- 18) idi. Hastaların klinik özellikleri Tablo 1’de verilmiştir. Hastaların yarısını Ewing sarkom ve lenfoma tanıları oluşturmaktaydı. NOF lokalizasyonları değerlendirildiğinde; lezyonların 12’si femur distalinde, 2’si femur başı düzeyinde, 7’si tibia proksimalinde, 1’i tibia distalinde, 1’i humerusta, 1’i iliak kemikte lokalizeydi. Lezyonların ortalama kraniokaudal uzunluğu 13,2 mm (8-43 mm); ortalama SUVmaks değeri 3,5 (0,5-19,9); ortalama SUVort değeri 1,3 (0,2-4,0) ölçüldü. Karaciğer ortalama SUVmaks değeri 2,2 (1-3,4); mediasten kan havuzu ortalama SUVmaks değeri 1,5 (0,4-2,6) olarak hesaplandı. Malignite tanısı mevcut olan 14 hastanın 3 tanesi opere idi; opere olmamış hastaların (n=11) primer malignitelerinin ortalama SUVmaks değeri 10,8 (3,3-24,3) olarak ölçüldü. NOF lezyonlarının 13’ü (%54) karaciğer ortalama SUVmaks değerinin; 16’sı (%67) ise mediasten kan havuzu ortalama SUVmaks değerinin üzerindeydi. Primer malignitesinden SUVmaks ölçülebilen 11 hastanın ikisinde ise NOF, primer tümörden daha yüksek SUVmaks değeri göstermekteydi (4,7’ye 3,3 ve 19,9’a 6,7). Bu grupta ortalama NOF SUVmaks 4,4 olarak hesaplandı. Birden fazla NOF saptanan hastalardan biri hariç tamamı diz çevresi yerleşimliydi. Bir hastada bunlara ek olarak humerus yerleşimli NOF gözlendi. Sonuç: NOF, çocukluk çağında sık görülen genellikle asemptomatik seyreden benign kemik lezyonları arasında yer alır. Ancak, F-18 FDG PET/BT’de değişken düzeyde metabolik aktivite gösterebilmesi, malign lezyonlarla karışmasına neden olarak (Şekil 1) hastalık evresini ve yönetimini etkileyebilir, hatta gereksiz biyopsi ve ileri tetkiklere yol açabilir. Bu nedenle, PET/BT’nin BT bileşeninden elde edilen morfolojik veriler ve lezyonun yerleşim yeri, NOF’un doğru tanımlanması ve F-18 FDG tutulumuna bağlı yanlış yorumlamaların önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir