5. Ulusal Rorschach Ve Projektif Testler Kongresi, İstanbul, Türkiye, 24 - 26 Eylül 2021, ss.70-71
Ergenlik döneminde ruhsallıkla birlikte beden de değişime uğramaktadır
ve kişi birden fazla savaşmak zorunda olduğu zorlu bir dönemden geçmektedir. Cinsel dürtülerin kaynağı olan beden, bedensel hazlar ile ilgilenmekte ve
beden dürtülerin boşaltım nesnesi olabilmektedir. Çatışmaların yoğun olduğu
ve ergenlikten önceki psikoseksüel gelişim evrelerinde yara almış bireyler için
beden bir saldırı nesnesine de dönüşebilir (İkiz ve Drieu, 2013).
Bu araştırmada 13 yaşında ve Vitiligo tanısı almış bir ergenin ruhsallığını
psikosomatik ve psikanalitik ergenlik kuramları açısından araştırıp Rorschach
ve TAT Testi (Tematik Algı Testi) kapsamında yorumlanması amaçlanmaktadır.
Bu araştırmanın hipotezi, bu olgudaki ergenin ruhsallığında ayrışamama problematiğine bağlı olarak yapışma yanıtlarının ön plana çıkması beklenmektedir.
Projektif testlerdeki bulgulara bakıldığında genel olarak ayrılma ve özerkleşmede zorluk yaşandığı göze çarpmaktadır. Rorschach Testindeki bulgulara
göre, hastanın kendi ve öteki arasındaki sınırları kaybettiği ve birleştirme ve
yan yana getirme yanıtlarının göz önünde olduğu farkedilmiştir. Tematik Algı
Testi’nde mesafe alma çabalarının ön planda olduğu, iç-dış sınır ayrımında bir
hassasiyet olduğu ve bu sınırların ayrıştırılamadığı görülmektedir.
Psikosomatik hastalıklar, kişinin beden sınırlarını korumaktadır. Bilinçdışı
olarak hatırlanan bozuk anne-bebek ilişkisinde ötekiyle duygusal yakınlık ile ortaya çıkan bir olma ve kaynaşma korkuları, yutulma ve terkedilme korkuları
harekete geçirilir (Ciğeroğlu, 2015). Bu bağlamda psikosomatik bir hastalığa
başvurulması çok erken bir döneme dayanmakta olup, ergenlikte önemli
ölçüde hissedilen sınırlardaki hassasiyet konusunda hastalığın, ruhsal açından
dağılmamaya karşı bir işlevi olabileceği düşünülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Ergenlik, Vitiligo, Projektif Testler
Keywords: Adolescence, Vitiligo, Projective Test