Memur-Sen, Ankara, 2021
“Kamu Görevlilerinin Yeni
Anayasadan Beklentileri Araştırması”, Türkiye’de kamu görevlileri sendikalarının temel
sorunlarına üyelerin bakış açısını tespit ve
çözüm önerileri konusunda eğilim profillerini ortaya koymak amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu sayede yeni anayasa çalışmalarına
sosyal haklar açısından yardımcı olunması
hedeflenmiştir. Bu çalışma kapsamında gerçekleştirilen Kamu Görevlilerinin Yeni Anayasadan Beklentileri araştırması bulgularında da grev hakkının anayasal teminat altına
alınması talep edilmektedir. Araştırma kapsamında Türkiye genelinde
Memur-Sen’e bağlı sendikalara üye olan
5586 kişiyle çevrim içi olarak uygulanan anket gerçekleştirilmiştir. Veriler SPSS paket
programında istatistiki yöntemler kullanılarak araştırılmış ve gerekli olan tüm analizler
detaylı bir şekilde yapılmıştır.
Çalışmanın ilk bölümünde doktrinde ve uygulamada kamu görevlisi kavramının nasıl
ele alındığına ilişkin kavramsal çerçeve çizilerek Türkiye’deki mevzuat açısından kamu
görevlisi kavramı ve bu kavramın seçilen
ülkelerdeki kapsamının ne olduğu açıklanmıştır. Bu bölüm sendika kavramının tarihsel süreç içerisinde izlediği yol ve kamu görevlilerinin sendikalaşması üzerine tanımsal
kavramlar ifade edilerek sonlandırılmıştır.
Çalışmanın ikinci bölümünde kamu görevlilerine uluslararası mevzuatta verilen haklar
ve özgürlükler Birleşmiş Milletler Belgeleri, Avrupa Birliği Belgeleri, Avrupa Konseyi
Belgeleri ve Uluslararası Çalışma Örgütü
Belgeleri çerçevesinde ele alınmıştır.
Çalışmanın üçüncü bölümünde Türkiye’de
kamu görevlileri çalışma ilişkileri gelişim süreci, anayasal ve yasalarda tanımlanan haklar üzerinden değerlendirilmiştir.
Çalışmanın dördüncü bölümünde, 1982 Anayasası’nın oluşum süreci, kamu görevlilerinin
sendika kurma ve üye olabilme hakkı, toplu
sözleşme hakkı, grev hakkı, sosyal güvenlik
hakkı, çalışma hakkı ve özgürlüğü konuları detaylı bir şekilde anlatılmıştır. Bu bölüm,
kamu görevlilerinin çalışma hayatına ilişkin
güncel sorunlar tartışılarak sonlandırılmıştır.
Çalışmanın beşinci ve son bölümünde kamu
görevlilerinin yeni anayasada teminat altına
alınmasını beklediği haklara ilişkin nicel yöntemle gerçekleştirilen araştırmanın bulguları analiz edilmiştir. Bu çerçevede, raporda ayrıntılı olarak yer
verilen anket analizlerinden de anlaşılacağı
üzere kamu görevlileri, mevcut Anayasanın
revize edilmesi yerine geniş katılımla sivil,
demokratik, çoğulcu ve özgürlükçü yeni
bir anayasa yapımına yüzde 87’nin üzerinde olumlu yaklaşmakta, yüzde 85 üstü
bir oranda ise anayasada belirlenen hak
ve özgürlüklerin sınırlanmasına ilişkin keyfi uygulamalara imkân tanımayan ve temel
haklar konusunda özgürlükleri genişletici
bir bakış açısının hâkim kılınmasını talep etmektedirler. Sınırlamaların istisnai olması ve
düşünce, vicdan, inanç özgürlükleri gibi konularda ise sınırlama alanının dar tutulması
savunulmaktadır. Bütün kamu görevlilerinin
ve emeklilerinin sendika kurma, üye olma
haklarının bulunması yönündeki önermeye
yüzde 87’ye yakın olumlu bir yaklaşım söz
konusudur.
Yasal statü ve iş güvencesi ile ilgili önermelerde katılımcılar; öncelikle iş güvencesi ile
kamu hizmetlerinin tarafsız verilmesi arasında güçlü bir bağın bulunduğu önermesine yüzde 88,7 oranıyla; statü hukukuna uymayan istihdam biçimlerinin iş güvencesini
zedelediği önermelerine yüzde 84 oranıyla
güçlü bir biçimde destek vermektedirler.
“Kamu görevlilerinde statü hukukunun gereği olarak kadrolu istihdam dışındaki modeller (istisnalar dışında) uygulanmamalıdır”
ve “İş güvencesi ve grev hakkı birbiriyle çelişen iki durum değildir” önermelerine de
yaklaşık yüzde 80 oranında güçlü bir desteğin olduğu görülmektedir.
Katılımcılar yüksek oranda her türlü ayrımcılığın önlenmesine yönelik hükümlerin yeni
anayasada yer almasını talep etmekte, demokratik bir hak olan siyasi partilere üye olmayı ve bu hakkı kısıtlayıcı hükümlerin kaldırılmasını, kamu hizmetlerinin sunumunda
kayırmacılık, mobbing ve ehliyet-liyakat ilişkisine dikkat edilmemesinin ayrımcılığa yol
açtığını belirtmektedirler. Zorunlu meslek
kıyafetleri dışında kamu hizmetlerinde kılık
kıyafet serbestisi nispeten daha farklı bir
dağılımla (toplamda yüzde 80) genel kabul
görmektedir.
Ankete katılınalar yüksek oranda “Karar süreçlerinde dinlenilme hakkı, gerekçeli karar
hakkı, idarenin tarafsızlığı ilkesi gibi idari
usul ve kurallar anayasal teminata kavuşturulmalıdır” önerisine destek vermektedirler.
Aynı şekilde hak arama özgürlüğünün hayata geçirilmesini kolaylaştıracak daha etkili
mekanizmaların üretilmesini talep etmektedirler.
Dahası kamu görevlilerince, toplu sözleşme
müzakereleri sonucunda uyuşmazlık çıkması
halinde son karar mercii olan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun kamu işvereninden
bağımsız ve adil bir biçimde karar verebilecek şekilde yapılandırılması istenmektedir.
Toplu sözleşme konusunda kamu görevlisi
ve emeklilerini içerecek şekilde haklara ilişkin kapsamın genişletilmesinin yanı sıra yeni
yapılacak anayasada insan onuruna yaraşır
iş ve ücretlerin güvence altına alınması hususları da öne çıkmaktadır.
Bu bağlamda, araştırmanın temel hedefi
sorunları yaşayanlar ile sorunları ortadan
kaldıracakların müzakere yolunu kullanarak,
örnek ülke incelemeleri ile birlikte Türk demokrasisine ivme kazandırmak ve yeni sivil
bir anayasanın yapılmasına katkı sunmaktır