Müzik evrensel bir sanat ve anlatıdır, ancak evrenselliği kültür ve ulusların çeşitliliği ile algılanabilir. Topraklarımız, özellikle İstanbul ve çevresi, Osmanlı döneminde ticaret ve kültür açısından Avrupa ile yakın bir ilişki içerisindeydi ve bu yakın ilişkinin sonucu olarak kültürel bir etkileşim oluştu ve sürdürüldü. Osmanlı devleti ile Avrupa arasındaki kültürel ve sanatsal değişim 16. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Bu iki farklı kültüre ait müzikler arasında birçok fark olmasına rağmen, zamanla birçok besteci tarafından biraraya getirilmiş ve kalıcı eserler bestelenmiştir. Ayrıca, çağdaş müzisyenler tarafından yeni armoni teorileri hakkında birçok uygulama yapılmıştır. Diğer bir yandan, Türk müziğine aile özellikler, Batı Müziği eserlerinde kullanılmış, genellikle Osmanlı / Türk müziği enstrümanları çoksesli orkestrada solo partileri ile yeralmışlardır. Bu makalede, yukarıda bahsedilen tarzda bestelenen önemli parçalar analiz edilmiş, bu türün ana yönleri gösterilmiş ve çok sesli orkestrada kullanılan Osmanlı/Türk müzik enstrümanlarının orijinal özellikleri incelenmiştir. Bu bağlamda, her iki müziğin yapısını korumak için dikkat edilmesi gereken hususlar belirlenmiş ve açıklanmıştır.