Nadir Parazitozlardan; Fasciola Hepatica


Creative Commons License

Kaba Ö., Sarı Yanartaş M., İrkin D., Bayramoğlu Z., Hançerli Törün S., Somer A., ...Daha Fazla

13. Ulusal Çocuk Enfeksiyon ve Bağışıklama Kongresi, 26 Eylül - 04 Ekim 2020, ss.52

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Sayfa Sayıları: ss.52
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Giriş: Fasciola hepatica sığır ve koyunlardan insanlara bulaşarak enfestasyona neden olan bir trematoddur. Ülkemizdeki görülme sıklığı %0.03 ile %0.8’dir. Burada hipereosinofili ve karın ağrısı ile başvuran bir olguda radyolojik olarak saptanan olgu sunulmaktadır.

Olgu: Bilinen bir hastalığı olmayan altı yaş erkek hasta bir hafta önce başlayan karın ağrısı ile dış merkeze başvurmuş. Yapılan tetkikler sonucunda malinite şüphesiyle tarafımıza yönlendirilmiş. Geliş fizik muayenesinde genel durumu iyi olan hastanın, kot altı 1 cm kadar hepatomegalisi mevcuttu. Labortauvar parametrelerinde; 18390/mm3 eozinofili ile birlikte total lökosit sayısı 35320/mm3, karaciğer fonksiyon testleri doğal saptandı. Hipereozinofili ön tanısıyla malinitenin dışlanması da hedeflenerek; viral (örn HIV..), paraziter (örn strongyloidiazis, trişinella, toksokariazis..) fungal etiyolojiler ve immunolojik hastalıklar açısından da gerekli tetkikler planlandı. Ön planda paraziter hastalıklar düşünülerek yapılan batın ultrasonografi görüntülemesinde; ağırlıklı olarak sağ lobda izlenen periferal subkapsüler alandan başlayarak santral periportal alana uzanan lezyon alanlarının varlığı ön planda parankimal fazda fasciola enfestasyonunu düşündürdü. Hastaya yurt dışı ilaç başvurusu yapılarak triklabendazol başlandı. On iki saat arayla iki doz tedavi verildi. Tedavi öncesinde ve sonrasında üçer gün üstüste alınan dışkı örneklerinde parazit izlenmedi. Teknik yetersizlik nedeniyle seroloji çalışılamadı. İstenmeyen etki izlenmeyen ve tam kan sayımında eozinofilisi gerileyen hasta; batın ultrasonografileri ile takibi planlanarak 5 gün izlendikten sonra taburcu edildi. Taburculuk öncesi son kan sayımında eozinofil sayısı 12860/mm3 ve total lökosit sayısı ise 24050/mm3 idi. Bir ay sonra yapılan kontrol ultrasonografisinde ise belirgin regresyon mevcuttu.

Sonuç: Paraziter hastalıkların tanısında etkenin gösterilmesi önemini korumaya devam etmektedir. Bunun yanında ultrasonografi gibi radyolojik yöntemlerin de mikroskopik inceleme ve seroloji kadar yol gösterici olabileceği her zaman akılda olmalıdır.