3. İstanbul Uluslararası Coğrafya Kongresi, 21-23 Haziran 2023, İstanbul, Türkiye, 21 - 23 Haziran 2023, ss.6, (Özet Bildiri)
6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi yakınlarında saat 04.17'de Mw 7,7
büyüklüğünde ve sonrasında Kahramanmaraş'ın Ekinözü ilçesi yakınlarında 13:24’de Mw 7,6
büyüklüğünde birbirinden bağımsız iki yıkıcı deprem meydana gelmiştir. Bu iki deprem Mw 6 üzerinde
3, Mw 5 ve üzerinde ise 40 deprem olmak üzere toplamda 8000’e yakın artçı deprem yaratmıştır. Ana
depremler ve artçıları 10 ilimizde can, mal ve doğal kaynak kayıplarına neden olmuştur.
Depreme neden olan faylar mikro ve/veya makro morfolojiler oluşturabilir. Özellikle fayların
yeryüzündeki deformasyonuyla oluşan küçük boyutlardaki (mikro) yer şekilleri erozyonal süreçler ve
antropojenik etkilerle hızlı bir şekilde silikleşmekte ya da tamamen kaybolmaktadır. Bu nedenle fayların
karakteristik özelliklerinin anlaşılmasında fayın oluşturduğu yer şekillerinin henüz tazeliğini korurken
tespit edilmesi ve haritalandırılması önemlidir. Bu nedenle deprem sonrasına tarihlendirilmiş olan
uzaktan algılama verileri ile belirlenen alanlara arazi çalışmaları düzenlenerek jeomorfolojik gözlemler
ve ölçümler yapılmıştır. Bu kapsamda bilim insanlarının daha az odaklandığı 6 Şubat 2023 tarihinde
Kahramanmaraş'ın Ekinözü ilçesi yakınlarında Mw 7,6 büyüklüğündeki ikinci depremin yüzey
kırıklarının tespitine ve haritalandırılmasına öncelik verilmiştir. Depremin tetiklediği diğer
jeomorfolojik olaylar ise tüm deprem sahasında gözlemlenmeye çalışılmıştır.
Bu çalışmada etkin bir şekilde İHA’lardan faydalanılmıştır. Arazi çalışmalarında İHA’lar araziyi farklı
açılardan fotoğraflamakta kullanıldığı gibi anahtar lokalitelerde elde edilen ortofotolar ile yüksek
çözünürlüklü Sayısal Yükselti Modelleri (SYM) üretilmesine de imkan sağlamıştır. Bir metrenin altında
çözünürlük sunması ve SYM üretimini mümkün kılması ile yüzey kırıkları hassas bir şekilde
haritalandırılabilmiştir. Arazi gözlemleri ve hava fotoğrafları üzerinde yapılan değerlendirmeler
sonrasında Çardak Fayı’nın tamamının kırıldığı tespit edilmiştir. Fay Göksun’un güneyinden doğuda
Bıçakçı’ya kadar olan kesimde yüzey kırığı 100 km kadar takip edilebilmiş ve haritalandırılmıştır.
Çardak Fayına ait yüzey kırığı üzerinde maksimum atım ise Ekinözü batısında 8 m olarak tespit
edilmiştir. Sol yanal atımlı Çardak Fayı üzerinde yer yer 2 metreyi bulan belirgin fay şevleri tespit
edildiği gibi sıkışma ve açılma şekilleri, bel verme ya da çek-ayır çöküntüleri, ötelenmiş akarsu kanalları
gibi fayın jeomorfolojik izleri de tespit edilmiştir.
Depremin etkili olduğu sahalarda fayların tetiklediği düşme, kayma ve yanal yayılma türü heyelanlar
tespit edilmeye çalışıldığı gibi deprem, mühendislik jeomorfolojisi açısından da incelenmiştir. Elde
edilen veriler, tüm araştırmacıların kullanımına açılan web uygulamalarında paylaşılmıştır ve
geliştirilmeye devam etmektedir.