45. Pediatri Günleri / 24. Pediatri Hemşireliği Günleri / 1. Pediatri Diyetisyenliği Günleri, İstanbul, Türkiye, 17 - 20 Nisan 2023, ss.47-49
Çocuk acil polikliniklerine başvurmuş ve genel pediatristleri zorlama ihtimali olan hasta
gruplarından bir tanesini de tek veya çoklu organ/sistem yetmezliği olan kritik hasta çocuklar
oluşturmaktadır. Bu hastaların acil servis veya poliklinik koşullarında yönetimi
multidisipliner yaklaşım gerektirmektedir.
Sunumumuzda 6 yaşında erkek vakanın lethal dozda kolşisin alımı sonrası gelişen
organ/sistem disfonksiyonları ve bu tabloların acil servis koşullarında yönetimi rehberler
eşliğinde tartışılacaktır.
1) Aritmi:
Amerikan Kalp Derneği’nin (AHA, American Heart Association) hazırlamış olduğu
kardiyopulmoner resüsitasyon ve acil kardiyopulmoner bakım rehberine göre kardiyak
aritmilerden şüphelenildiğinde havayolu, solunum ve dolaşım güvenliği sağlandıktan sonra
kardiyak ritim analiz edilmeli, ritim analizi sonrası hemodinami ve dalga kompleksleri
değerlendirilmelidir. Hemodinami stabil olmayan hastalarda QRS morfolojisine bakmaksızın
senkronize kardiyoversiyon yapılmalıdır. Hemodinamisi stabil değerlendirilen ve QRS
kompleksleri dar saptanan hastalarda olası ön tanı supraventriküler taşikardi olacağından
öncelikle vagal manevralar, faydasız ise adenozin uygulaması yapılabilir. QRS kompleksi
geniş ancak polimorfik ise öncelikle adenozin denenebilir. Adenozin yoksa veya inefektif ise
uzman konsültasyonu yapılmalıdır (1).
2) Akut Böbrek Hasarı:
Akut böbrek hasarı tanımı KDIGO veya pRIFLE kriterlerine göre kreatinin düzeylerinde artış
ve idrar çıkış miktarına göre tanımlanır ve evrelendirmesi yapılır. Akut böbrek hasarı tanısı
konulduğunda hastanın volüm durumunun değerlendirilmesi gerekir. Hastaların sıvı durumu
hipovolemik, övolemik veya hipervolemik olarak üç alt gruba ayrılır. Hipovolemik
hastalarda SF yüklemesi ile uygun volüm oluşturulmaya ve idrar çıkışı sağlanmaya
çalışılmalıdır. Hastanın yeterli intravasküler volümde olduğu düşünüldüğünde insensibl sıvı
kaybı ve kaybettiği sıvı miktarı kadar sıvı replasmanı yapılmalı, hipervolemi durumunda furosemid denemesi düşünülmelidir. Aynı zamanda hastanın gelişebilecek elektrolit ve asit
baz dengesi bozuklukları açısından izlemi ve müdahalesi yapılmalıdır (2).
3) Akut Karaciğer Yetmezliği:
Akut karaciğer yetmezliği tanısı; kronik karaciğer hastalığı bulguları olmaksızın, bulguların
başlama zamanı (<8 hafta), hepatosit hasarı veya biliyer disfonksiyonun ve koagülopatinin
laboratuvar olarak gösterilmesi ile konur. Akut karaciğer yetmezliği düşünülen hastaların
karaciğer nakli yapılabilecek bir merkeze ivedilikle sevki gerekmektedir. Bu süre zarfında
hastanın nörolojik durumu izlenmeli, normoglisemi sağlanmalı, sıvılar hipovolemiye yol
açmayacak şekilde kısıtlanarak verilmeli, enfeksiyon kontrolü sağlanmalıdır. Koagülopati
işlem yapılmayacak veya kanama bulguları taşımayan hastalarda düzeltilmemelidir (3, 4).
4) Kafa İçi Basınç Artışı Sendromu:
Kafa içi basınç artışı sendromu (KİBAS) tanısı için net kriterler bulunmamaktadır. Bu
nedenle KİBAS’tan şüphelenilmesi halinde hızlı ve erken tedavi başlanmalıdır. Hastaların
primer yönetimi havayolu, solunum ve dolaşım güvenliğinin sağlanmasını içermektedir. Bu
amaçla entübe edilmesi gereken hastalarda hızlı ardışık entübasyon yapılması ve uyanık
entübasyon yapılmaması kritik önem taşımaktadır. Primer stabilizasyon sağlandıktan sonra
yönetimi için görüntüleme için geciktirmeden hiperosmolar tedavi (%3 salin veya mannitol)
yapılmalıdır. Normoksemi, normoglisemi, normotermi ve yaşa göre uygun perfüzyon
basınçlarını oluşturacak şekilde ortalama arteryal basınç sağlanmaya çalışılmalı, uygun
şekilde analjezik ve antikonvülsan tedaviler de başlanmalıdır. Baş elevasyonu, agresif
olmayan transfüzyon politikası alınabilecek ek önlemleri oluşturmaktadır (5)