Littera Turca Journal of Turkish Language and Literature, cilt.7, ss.1-23, 2021 (Hakemli Dergi)
Eski Türk Yazıtlarının ilk defa bir eserde
konu edilmesi 13. yüzyıla tekabül etse de bilim dünyasının dikkatlerinin bu
yöne çevrilmesi ancak altı yüzyıl sonra gerçekleşmiştir. Bölgeye gerçekleştirilen araştırma gezileri sonucunda,
özellikle de söz konusu alana bu amaçla ilk giden Fin ve Rus heyetlerinin çalışmaları
neticesinde Yenisey yazıtları ile Köl Tigin ve Bilge Kağan yazıtlarının
bulunması Türk dilinin tarihini belirleme bakımından son derece etkili olmuştur.
Bunun ardından keşfedilen yazıtların elde edilen mükemmel kopyalarını okuma
yarışı başlamıştır. Aslında bu yarış, V. Radlov ve V. Thomsen arasında geçmiştir.
V. Thomsen 15 Aralık 1893
tarihinde yazıtları okumayı başardığını ilim âlemine ilân etmiştir. V. Radlov
ise ilk yayınını biraz aceleyle Thomsen’den daha önce, 1894 yılında
gerçekleştirmiştir. Radlov 1894 yılında ayrı ayrı üç fasikül halinde
yayımladığı çalışmasını 1895 yılında tek cilt olarak ortaya koymuştur. Bu arada
V. Thomsen, yazıtları okumasından üç yıl sonra, 1896 yılında Köl Tigin ve Bilge
Kağan üzerine ilk yayınını yapmıştır. Ardından 1897 yılında V. Radlov’un söz
konusu iki yazıt üzerine yeni bir yayın ortaya koymuştur. 1897 yayınında
Radlov’un, 1894 yılında yayımladığı metin ve sözlükte birtakım değişikliklere
gittiği görülür. Çalışmamızda V. Radlov’un 1897 yılına ait yayınındaki sözlük
Türkçeye çevrilmiş, ayrıca bizzat yazarın dikkat çekmek istediği örnekler
üzerinde kendisinden sonraki okuyuşlar da dikkate alınarak bir değerlendirme
yapılmaya çalışılmıştır. Burada özellikle V. Radlov ve V. Thomsen’in ardından
Türkiye’de yapılan yayınlardaki okuyuşlar ve anlamlandırmalar dikkate alınarak
karşılaştırılmıştır.
Although
it was the 13th century that the ancient Turkish inscriptions were
first mentioned in a work, the attention of the scientific world was turned
only six centuries later. As a result of research trips to the region, a number
of reports were written. In particular, as a result of the research carried out
by the Finnish delegation and the Russian delegation, Yenisei Inscriptions and
Köl Tigin and Bilge Kagan Inscriptions were very effective. As a result of this
research, the race to read the perfect copies of the inscriptions started. This
race actually takes place between V. V. Radlov and V. Thomsen. V. Thomsen said
that he was able to read the inscriptions on 15 December 1893 and published his
first publication three years later. V Radlov made his first publication in a
hurry in