‘Liderlik insanlık tarihi kadar eski bir olgudur...’ diye başla- yan sayısız çalışmaya rastlamak mümkündür. Bu bir klişe midir? Yoksa ilk akla gelen başlangıç cümlesi olarak bilimsellikten uzak kabaca bir varsayım mıdır? Her ne kadar kulağa klişe gibi gel-se de nerede insan topluluğu varsa –şekil değiştirmek koşuluy- la– orada bir liderlik sürecinin varlığından söz edebiliriz. Sadece liderin özelliklerine, daha sonra lider-izleyici ilişkisine bakılarak ve en nihayetinde koşulları da dikkate alarak ele alınan bir liderlik teorileri tarihi söz konusudur. Bugün ise dünyada bir paradigma kayması yaşanıyor, sanallık tarihinin ilk on yıllarını yazıyor insa- noğlu ki bir öğrenci topluluğu3 Ocak 2017’de düzenlediği bir kon- feransa ‘Sanal Rönesans’ adını veriyor. Bu sanal rönesans, şimdi- ye kadar bilinen iş yapış şekillerini kökten değiştiriyor, yerleşik örgütleri tehdit ediyor ve bir bilgisayar ekranı ile ofissiz sanal iş dünyasının çalışanlarını yaratıyor. Tabii liderlik de bundan nasi- bini alıyor, bu doğrultuda bambaşka bir şekle bürünüyor ve farklı boyutlar kazanıyor. Bir bilgisayar ekranından iş yapılırken, bir di- ğer ekrandan yönetilme ihtiyacı doğuyor. Peki tüm bu değişimler nasıl bir liderlik profili karşımıza çıkarıyor? Kitabın bu bölümü, temelde bu soruya cevap verme kaygısı taşımaktadır. Bölümde sanal takımların doğası, lider ile etkileşimi ve sanal liderin zorlu mücadelesi anlatıldıktan sonra, bir takım hikayecikler ile pratikte bu işin nasıl olduğuna ilişkin fikir oluşturmaya çalışılmıştır.