II.ULUSAL SİYASET BİLİMİ KONGRESİ, Ankara, Turkey, 7 - 08 October 2023, pp.124
Zehra Çelik (İstanbul Üniversitesi), Belçikalı Türkler’in Temsil Problemi
Literatür Avrupa ülkelerinde yaşayan göçmen kökenli vatandaşların siyasi arenada temsil problemi
yaşadığını iddia etmektedir. Bu iddia Belçika’da bulunan Türk kökenli göçmenler için de geçerlidir.
Seçilmiş Türk kökenli siyasetçiler, Türk kökenli vatandaşların çıkarlarını temsil etmemektedir veya
edememektedir. Elbette Türk kökenli göçmenlerin veya genel olarak bütün göçmenlerin çıkarları farklı
etnik kimliklere mensup olan kişiler tarafından temsil edilebilir. Fakat burada değinilmek istenen nokta,
etnik temsil meselesidir. Etnik temsil literatürüne göre belli bir etnik kimliğe mensup olan azınlıklar,
siyasi parti veya siyasi görüş fark etmeksizin, daha iyi bir temsil beklentisiyle seçimlerde kendileriyle
aynı kimliği paylaşan adaylara oy verirler. Bu beklentiye karşın, Belçika’da yaşayan Türkler Türk
siyasetçiler tarafından yeterince temsil edilmemektedir. Bu çalışma ile yetersiz temsilin nedenleri
araştırılacaktır. İlk olarak, Türk kökenli vatandaşların yoğun olarak yaşadığı yerlerde belediye
meclislerinde bulunan meclis üyelerine bakılmış ve Türkler’in nüfusları ile orantılı olarak meclislerde
temsil edildiği görülmüştür. Diğer bir ifadeyle, yerel meclislerde Türkler’in betimleyici temsile ulaştığı,
dolayısıyla, yetersiz temsilin sebebinin betimleyici temsil olmadığı açığa çıkmıştır. Bu nedenle, temsil
probleminin asli temsil eksikliğinden meydana geldiği düşünülmüştür. Bunun altında yatan nedenleri
anlamak amacıyla aktif olarak siyasette bulunan Türk kökenli meclis üyeleri ve Belçika’da yaşayan
Türk toplumunun önde gelenleri ile toplamda yirmi mülakat yapılmıştır. Bu mülakatların analizi
sonucunda temsil problemine ilişkin dört neden tespit edilmiştir. Birincisi, Türk halkının toplumsal
sorunlarına dair Belçika siyasetinden bir talebi olmadığı, genel olarak talepsiz bir toplum olduğu açığa
çıkmıştır; Türk halkının talepleri genel olarak günlük problemleri ve kişisel çıkarları ile ilgilidir. İkincisi,
Türk kökenli siyasetçilerin Türk halkından farklı çıkarları, öncelikleri ve kendi-algıları olduğu
görülmüştür. Üçüncüsü, Belçika’daki kurum kültürü ve parti politikaları Türk politikacıları sınırlayıcı
bir faktördür. Dördüncüsü, ev sahibi ülke olan Türkiye’nin ulusal siyasetindeki siyasi bölünmüşlükler
Belçika’da yaşayan Türk kökenlilerin siyasi katılımını ve siyasetçilerin aktivitelerini etkilemektedir.
Bu anlamlı sonuçlar itibariyle, bu çalışma Belçikalı Türkler’in siyasi temsiliyle alakalı literatüre önemli
bir katkı sunmaktadır.