14. ve 16. Yüzyıl Doğu Türkçesinde ‘Öz’ ile Kurulan Sözcük Öbekleri Üzerine


Creative Commons License

Temel Alemdar E.

Türkiyat Mecmuası, cilt.29, sa.1, ss.147-162, 2019 (Hakemli Dergi)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 29 Sayı: 1
  • Basım Tarihi: 2019
  • Dergi Adı: Türkiyat Mecmuası
  • Derginin Tarandığı İndeksler: MLA - Modern Language Association Database, TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.147-162
  • İstanbul Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bir cümlede canlı ve cansız varlıklar ve nesneler ile olay, olgu ve durumların doğrudan ifade edilmeyip temsilleri ile işaret edildiği durumlarda zamirler ortaya çıkmaktadır. Zamirler, isim türündeki sözcük veya sözcük öbeklerinin yerine kullanılarak onları karşılayan ve o sözcüklerin aldığı tüm isim çekim eklerini bünyesine dâhil ederek genişleyebilen, cümlede oluşabilecek tekrarlı anlatımlara engel olarak dildeki sözcük kullanışlılığına katkı sağlayan sözcük türlerindendir.

Çoğu çalışmada zamir başlığı altında değerlendirilen ama diğer zamirlerden farklı bir fonksiyona sahip olan dönüşlülük zamirleri ise işi yapan veya işten etkilenen şahsı, pekiştirmek vasfıyla tekrarlayan ve şahıs kavramını ön plâna çıkaran bir zamir çeşididir. Dönüşlülük zamirleri, diğer zamirler gibi canlı veya cansız her türdeki ismin yerini tutmaz, bu isimlerden sadece şahıs isimleri ile birlikte kullanılarak o ismin karşıladığı kavrama altını çizmek suretiyle vurgu yapar ve o kavramın karşıladığı manaya güç katar. Bu zamir çeşidini temsil etmek üzere karşımıza “öz, kendi” sözcükleri çıkmaktadır.

Bu makalede Klasik öncesi ve Klasik dönem Doğu Türkçesi manzum ve mensur eserlerde tespit edilen ve “öz” ile kurulan sözcük öbekleri, yapılarına ve görevlerine göre tasnif edilmek suretiyle incelenecektir. Bu çalışmada kaynak olarak 2018 yılında tarafımızca yapılan Doğu Türkçesi (14.-16. yüzyıl) Cümle ve Sözcük Öbekleri adlı doktora tezi esas alınacaktır.

Anahtar Sözcükler: Zamir, dönüşlülük zamiri, Doğu Türkçesi, pekiştirme, sözcük öbeği, söz dizimi

Pronouns are brought about in a sentence where animate or inanimate objects along with events, phenomena and states are referred indirectly via certain representative nouns. Pronouns are the sort of nouns that contribute tovocabulary practicality in a language by preventing monotonous tellings in such a way that they refer towards or group of words and integrate their entire class of inflectional suffixes to themselves.

Having been evaluated under the title of pronouns in most research despite of differing in their functions, a reflexive pronoun functions by repetition as a reinforcement either of a subject who acts or of whom is acted upon in a course of event and features the concept of subject. Unlike other pronouns, reflexive pronouns do not refer to every kind of animate or inanimate objects; they rather put an emphasis on the referential concept along with only personal nouns and reinforce the semantic content of the reference.In this context, we come up with the reflexive pronouns such as “öz (self), kendi (own)”.

In this article, we will be dealing with the lexical bundles containing “öz (self)” in Pre-Classical and Classical Period Eastern Turkish poetic and prosaic sources by classifying them with regard to their structure and functionality. We will rely on the doctoral thesis laid out by us in 2018, Lexical Bundles and Sentence in the Eastern Turkish (14th-16th centuries).

Keywords: Pronoun, reflexive pronoun, Eastern Turkish, reinforcement,

lexical bundle, syntax