İNSANIN YETKİNLEŞMESİNİN ÖNÜNDEKİ NEFSÂNÎ ENGELLER: BURSEVÎ ÖRNEĞİNDE BİR İNCELEME


Kaya V.

Bozok Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, cilt.23, ss.97-119, 2023 (Hakemli Dergi)

Özet

Bu çalışma, İslam ahlâk geleneğindeki tekâmül/yetkinleşme kavramının Kur’ân-ı Kerîm’de ibadete/ubûdiyyete karşılık geldiğini ve insanın ubûdiyyetinin önüne geçen engellerin, aynı zamanda yetkinleşmesinin de önüne geçtiği tespitinden hareket etmektedir. Bu tespit, Osmanlı mutasavvıfı İsmail Hakkı Bursevî’nin düşüncesinin, temel eseri Rûhul-beyân’a yansıyan ana tezlerinden birini oluşturmaktadır. Bu çalışmada ilk önce nefsin yetkinleşmesinin ne olduğu tekâmül kavramı ekseninde İslam ahlâkçılarının metinlerine atıf yapılarak incelenmiş, bu kavramın vahiyde hangi bağlamlarda ortaya çıktığı tartışılmıştır. Bu bağlamda Râgıb İsfehânî, Gazâlî ve Bursevî gibi âlimlerde ibadetin içeriğine dair serdedilen yorumlara dikkat çekilmiştir. Çalışmada daha sonra nefsânî engellerin temelleri olarak tespit edilen iki kavram üzerine odaklanılmıştır: cehalet ve küfür. Son başlıkta ise bilgiye dayanan nefsânî eksikliklerin bir sonucu olarak ortaya çıkan kötü ahlâktan bahsedilmiştir. Çalışmada genel olarak Kur’ân’da yetkinleşmenin önünde sayılan ve insanın nefs sahibi olmasından kaynaklı engeller somut örnekler eşliğinde incelenmiş, vahyin felsefenin teorik olarak incelediği bir konuya hangi bağlamlarda temel oluşturduğuna dikkat çekilmiştir. Kur’ân ayetlerinin nefsânî engeller ile ilgili bağlamlarının tespit edilmesinde özellikle Osmanlı dönemi âlimi İsmail Hakkı Bursevî’nin Rûhu’l-beyân isimli tefsiri merkeze alınmıştır. Çalışmanın metodu açısından bu tefsirin başlıca odak noktasına alınmasının nedeni, Bursevî’nin klasik İslami ilimlerdeki hassasiyetine nazaran, kendisine kadar gelen tasavvuf ve felsefe birikimine vâkıf olmasıdır. Çalışmada ilâhî vahyin cehalet, küfür ve masiyet gibi olumsuz olarak nitelediği anlamların sadece şerʽî teklif planında kalmayıp, aynı zamanda ahlâk felsefesi ile ilgili kavramlar olarak görüldüğü ve bunların insanın yetkinleşmesi açısından başlıca olumsuz durumları ifade ettiği sonucuna ulaşılmıştır.