İz yayıncılık, İstanbul, 2020
Önsözden :
Varoluşumuzu
anlama ve anlamlandırma gayretiyle, bu
çerçevede
zihnimize takılan neden, nasıl, niçin, nereden ve
nereye gibi
soruları yanıtlama çabası, yaşamımız boyunca
uğraştığımız en
temel problemlerdir. Esasen bütün bunla-
rın, felsefenin
ortaya çıkma nedeni hatta varlık sebebi oldu-
ğunu da
söyleyebiliriz. Nitekim Antik Çağ’lardan itibaren
düşünürler, evreni
ve yaşamı açıklamaya, olan bitenlerin ar-
kasındaki gerçeği
görmeye ve her şeyin gerekçesini bulmaya
çalışmışlardır. Bu
arayış esnasında, bir tarafta evreni sadece
kendi iç
yasalarıyla izah etmeye çalışan ve Tanrı düşünce-
sine yer vermeyen,
diğer tarafta ise evrenin kendi kendisini
açıklaması için
yeterli olamayacağını düşünerek onu aşkın
bir varlıkla izah
etmeye çalışan iki temel yaklaşımın ortaya
çıktığını
görmekteyiz. Birinci yaklaşımı genel anlamda ate-
izm olarak ifade
edersek, ikinci yaklaşımı yani evreni kendi
dışında sonsuz,
sınırsız, ezelî, ebedî ve aşkın bir varlıkla izah