Kendime Düşünceler yahut Ölüm Üzerine Tefekkürler


Çoraklı E.

KUTADGUBILIG: FELSEFE-BILIM ARASTIRMALARI DERGISI (PHILOSOPHY-SCIENCE RESEARCH JOURNAL), no.32, pp.93-103, 2016 (Peer-Reviewed Journal)

Abstract

Marcus Aurelius is not only a ruler of Roman Empire between 161-180, but also a philosopher who embraced Stoic ethical principles and attempted to weave his life through these principles. During the difficult times of his sovereignty, which he spent mostly on horseback or at headquarters to defend the frontiers of the empire, at odd moments he has endeavoured to detach himself from the pandemonium of the outside world, so to speak begun an intimate conversation with his inner self. These meditations that we are informed about thanks to the notes randomly scratched out in the meanwhile, has become immortalized surpassing over the darkness of centuries under the name of Addresses to Myself. This study arisen from the postulate that the idea of death actually lies behind these meditations aims to discuss the understanding of the death of Marcus Aurelius as a Stoic philosopher and in this context to introduce to some extent his view of the main concepts such as man, life, god, and fate.

161-180 yılları arasında Roma İmparatorluğuna hükmeden Marcus Aurelius, aynı zamanda Stoacı ahlâk ilkelerini benimseyerek hayatını bu ilkeler doğrultusunda örgülemeye çalışmış bir filozoftur. Sınır boylarını müdâfaa etmek amacıyla çoğunlukla at sırtında veya karargâhında geçirdiği zorlu hükümranlık zamanlarında, fırsat buldukça dış dünyanın curcunasından kendini soyutlamaya çalışmış, deyim yerindeyse kendisiyle esâslı bir hasbihâle koyulmuştur. Bu esnada oraya buraya karaladığı notlar sayesinde haberdar olduğumuz söz konusu derin tefekkür ânları, yüzyılların karanlığını aşıp Kendime Düşünceler adıyla ölümsüzleşmiştir. Söz konusu eseri oluşturan derin tefekkürlerin temelinde esasında ölüm fikrinin yattığı önkabulünden hareket eden bu çalışmaysa, Stoacı bir filozof olarak Marcus Aurelius’un ölüm anlayışını irdelemeyi ve bu çerçevede filozofun insan, hayat, tanrı ve kader gibi temel kavramlara ilişkin görüşlerini bir ölçüde tanıtmayı amaçlamaktadır.