Türkiye’de siyasi hayatın dönüm noktalarından biri olan II. Meşrutiyet’in ilanından sonra en fazla dile getirilen özgürlüklerden biri, toplanma ve cemiyet kurma özgürlüğüdür. Kanun-ı Esasi’nin tekrar ilan edilmesi ve Meclis-i Mebusan’ın açılacak olmasından dolayı yeni cemiyetlerin kurulması için uygun bir ortam oluşmuş; özellikle Temmuz 1908'den 31 Mart hadisesine (Nisan 1909) kadar çok sayıda cemiyet kurulmuştur. Cemiyet kurma konusunda hukukçular öncü gruplardan biri olmuştur. Bu yazıda II. Meşrutiyet döneminin ilk yıllarında faaliyet göstermiş altı hukuk cemiyeti tanıtılacaktır. Avukatların meslek örgütü olan Dersaadet Dava Vekilleri Cemiyeti, II. Meşrutiyet’in ilanından hemen sonra ihya edilmiştir. Osmanlı Hukuk Cemiyeti, daha çok bilimsel hedeflerle yola çıkmış, ancak hukuk öğrencilerinin etkisinin artması üzerine bu amaçlardan uzaklaşmıştır. Dersaadet Mukayese-i Hukuk Müessesesi, hukuk alanında revaçta bir yaklaşıma dayanmaktadır. Talebe-i Hukuk Cemiyeti, öğrenci sorunlarının gündeme getirilmesi ve üniversite öğrencilerinin siyasileşmesinin tarihi bakımından önem taşımaktadır. Osmanlı Hukuk Encümeni, bir hukuk akademisi olarak tasarlanmıştır. Mekteb-i Hukuk Mezunları Cemiyeti, daha dar kapsamlı bir teşebbüs olacak, bütün hukukçuları değil, sadece Mekteb-i Hukuk mezunlarını biraraya getirmeye çalışacaktır. Bu cemiyetler tanıtıldıktan sonra dördünün nizanmanesi ekte sunulmuştur.
Following the proclamation of the Second Constitutional Monarchy, which constituted a pivotal juncture in Turkey’s political history, the two freedoms most frequently referenced were those of assembly and association. The re-proclamation of the Kanun-ı Esasi (Ottoman Constitution) and the opening of the Meclis-i Mebusan (Ottoman Parliament) created a favourable environment for founding new associations; especially between July 1908 and the 31st of March (April 1909), many associations were founded. The jurists have been one of the pioneering groups in the establishment of associations. This article introduces six legal associations that were active in the early years of the Second Constitutional Era. The professional organisation of lawyers, İstanbul Bar Association (Dersaadet Dava Vekilleri Cemiyeti), was revived immediately after the declaration of the Second Constitutional Monarchy. The Ottoman Law Association (Osmanlı Hukuk Cemiyeti) started out with more scientific objectives, but moved away from these objectives as the influence of law students increased. İstanbul Comparative Law Institute (Dersaadet Mukayese-i Hukuk Müessesesi) was founded on the basis of a popular legal approach. İstanbul Faculty of Law Student Association (Talebe-i Hukuk Cemiyeti) is important in terms of putting students’ issues on the agenda and the history of the politicisation of university students. Ottoman Law Institute (Osmanlı Hukuk Encümeni) was established with the objective of functioning as a law academy. Mekteb-i Hukuk/ İstanbul Faculty of Law Alumni Association (Mekteb-i Hukuk Mezunları Cemiyeti) would be a narrower initiative and would seek to unite only Mekteb-i Hukuk graduates, not all jurists. After introducing these associations, the statutes of four of them are presented in the annex.