Akademik Veri Yönetim Sistemi
Ürolojik Cerrahide Teknik Detaylar ve Daha İyi Cerrahi için Cerrahın Tavsiyeleri, Faruk ÖZCAN, Editör, Türkiye Klinikleri Yayınevi, Ankara, ss.29-34, 2023
Renovasküler hastalık (RVH); renal hipertansiyon, iskemik nefropati ve renal arterin anevrizma ve AV fistül gibi nadir edinsel ve kalıtsal patolojilerini kapsar. Güncel uygulamalarda endovasküler girişimler ilk tedavi seçeneği olsa da bu girişimlerin plak morfolojisine ait nedenlerle (ülsere plak, uzun segment tutulum vb.) uygulanamadığı hastalarda cerrahi girişim ''böbrek kurtarıcı'' işlem olarak uygulanmalıdır. Anjiyoplasti ve stent uygulanan olgularda 5 yıllık açık kalma oranının %60 düzeyinde olduğu bilinmelidir. RVH'de tedavi yönteminin seçimi öncesi hastaya ait genel risk faktörleri ve böbrek fonksiyon derecesinin, lezyonun lokalizasyonunun ve tutulum uzunluğunun belirlenmesi önemlidir. Aterosklerotik renal arter stenozları ilerleyicidir ve lümende %60'tan fazla darlık oluşturan plakların genellikle tam tıkanmaya neden olacağı beklenir. Ateroskerotik renal arter tıkanıklığı oluşturan olgularda aort plak endarterektomi aortorenal (aksiyel aortotomi), aortorenal infrarenal transeksiyon, in situ direkt renal arter endarterektomisi, eversiyon renal arter endarterektomisi ve reimplantasyon olmak üzere dört farklı şekilde yapılabilir. Hipertansif renal arter hastalığı için yapılan girişimlerde başarı oranının tam düzelme için %15-30, klinik iyileşme için %50-75, mortalitenin %0-6 düzeylerinde olduğu bilinmelidir.