Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, vol.39, no.1, pp.227-236, 2022 (Peer-Reviewed Journal)
In the second half of the nineteenth century, the development of industrialization and the surging waves of immigration had drastic effects on the condition of the American working class. Coinciding with the Civil War and the following Reconstruction era, this period saw a stronger and more determined labor movement in organizing trade unions and resolving several work-related problems. Louisa May Alcott wrote Little Women (1868) in such a social and economic climate. This essay will explore the novel’s spatial configuration of the existing labor conditions as two different heterotopias by turning to how Louisa May Alcott organized characters and space in Little Women. Drawing from Foucault and Harvey’s approaches to space, the essay will argue that the March family home functions as a labor heterotopia, and Jo March founds a counter-heterotopia against it. In other words, while the March house depicts, confronts and reverses the conditions of American labor in the Civil War era, Jo March attempts to follow the same procedure so as to counteract the order in her family home. Jo’s counteraction is determined by her act of writing, which gives her an individual and independent voice. Yet, more importantly, her authorship that lets her develop her own working conditions has effects beyond the garret she uses for writing. The purpose of this essay is to re-read Jo March’s character in terms of her function in both heterotopias, and to show that she constantly negotiates between these domestic and intellectual labor heterotopias in an attempt to empower her sisters.
On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında sanayileşmenin gelişimi ve yükselen göç dalgaları Amerikan işçi sınıfının koşulları üzerinde büyük etkisi olmuştur. Amerikan İç Savaşı ve sonrasındaki yeniden yapılanma süreciyle kesişen bu dönem, sendikalar örgütlemekte ve çalışma koşullarıyla ilgili birçok sorunu çözmekte daha güçlü ve kararlı bir emek hareketine tanıklık etmiştir. Louisa May Alcott, Küçük Kadınlar (1868) romanını böyle bir toplumsal ve ekonomik iklimde yazmıştır. Bu makale, Louisa May Alcott’un Küçük Kadınlar’daki karakterleri ve uzamı nasıl düzenlediğine bakarak, romanın mevcut emek koşullarının iki farklı heterotopya biçimindeki uzamsal kurgulanışını inceleyecektir. Foucault ve Harvey’nin uzam yaklaşımlarından yararlanan bu makale, March ailesinin evinin bir emek heterotopyası işlevi gördüğünü, Jo March’ın ise ona karşı kendi karşı-heterotopyasını kurduğunu ileri sürmektedir. Başka bir deyişle, March ailesinin evi Amerikan İç Savaşı döneminin emek koşullarını ele alır, eleştirir ve tersine çevirirken, Jo March kendi aile evinin düzenine karşı çıkmak için aynı işlemleri izler. Jo’nun karşı hamlesi, ona özgün ve bağımsız bir ses kazandıran yazma edimiyle belirlenmiştir. Ancak, daha da önemlisi, kendi çalışma koşullarını geliştirmesini sağlayan yazarlığının, yazmak için kullandığı tavanarasının ötesinde etkilerinin olmasıdır. Bu makalenin amacı, Jo March’ın karakterini her iki heterotopyadaki işlevine göre yeniden okumak ve onun, kız kardeşlerini güçlendirme çabasıyla, sürekli olarak ev emeği ve düşünsel emek heterotopyaları arasında arabuluculuk yaptığını göstermektir.